Etiket arşivi: homepage

Windows 11 LTSC – En Hafif Resmi Windows 11 Sürümü

Bilindiği üzere Windows 11 çıktığı günden beri yüksek donanım ihtiyacıyla beraber TPM 2.0 zorunluluğuyla eski ve zayıf donanımlı bilgisayarlara kurulamıyordu. Bazı yöntemlerle bu engeller geçilse de performans olarak çok yetersiz kalıyor ve Windows 10 hatta daha eski Windows sürümlerine geçiş tercih edilmek zorunda kalınıyordu. Artık Windows 11 LTSC sürümü ile eski Windows sürümlerine dönmeniz gerekmeyecek.

LTSC yani açılımı Long Term Servicing Channel olan Windows sürümleri uzun dönem güvenlik güncellemeleri alacak şirketler için geliştirilmiş Windows sürümleri aslında. En temel özellikleri sade bir Windows deneyimi sunması ve Windows 8 ile beraber Windows sistemlere dahil olan Metro uygulamalarını içinde barındırmaması. Bununla beraber sistemi yoran birçok ek özellik ve görsel öğeler varsayılan olarak kapalı gelmekte.

Windows 11 LTSC
Windows 11 LTSC

Enterprise LTSC olarak geçen sürümler aslında önceki Windows sürümlerinde de mevcut olmasına rağmen güncelleme desteği yetersizdi. Örneğin Windows 10 LTSC sürümü uzun süre 1809 üstüne güncelleme almayıp, en son olarak da 21H2 güncellemesini aldı. Bu da birçok yeni nesil uygulama ve oyunun LTSC sürümünde uzun süre çalışamamasına neden oldu.

Windows 11 LTSC sürümü ise 24H2 yani 2024 ikinci yarısında gelen en son güncellemeyi kapsamakta. Tam adı Windows 11 IoT Enterprise LTSC 24H2 olan bu sürümü eski, TPM 2.0 desteği ve Secure Boot olmayan bilgisayarlara ise kurmak mümkün. Minimum donanım gereksinimleri olarak 2 çekirdek işlemci, 2 gb ram ve 16 gb depolama alanı önerilen bu sürüm ortalama bilgisayarlar için çok ideal. Ayrıca Microsoft’un resmi açıklamasına göre de 2034 yılı sonuna kadar da destek alacak.

Kurulum için öncelikle ISO dosyasını indirmeniz gerekiyor. Microsoft’un web sitesinde EVALUATION sürümleri mevcut ancak bunları indirince lisanslama yapmanız mümkün değil. Bu yüzden indirmeniz gerekenler

İngilizce için https://drive.massgrave.dev/en-us_windows_11_iot_enterprise_ltsc_2024_x64_dvd_f6b14814.iso

Türkçe için https://mega.nz/file/Kih3DJTS#SVEBC_B717N1XRekGzm75SxL4EV64lBziESG4oemkV8

İngilizce olan Microsoft tarafından yayınlanan sürümdür. Türkçe olan ise dil paketi ile sonradan Türkçe’ye çevirilmiştir. İngilizce kurulum yapıp daha sonra Türkçe dil paketi ile dil değişimi de mümkündür.

Buradan tercih ettiğiniz sürümü Rufus ile flash diske yazmanız gerekmekte. Bunu nasıl yapacağınızla ilgili Windows 10 Kurulum ve Format İşlemi konulu makalemizi inceleyebilirsiniz.

Windows 10 Format ve Kurulumu

Ardından yine üstteki makaledeki gibi bilgisayarınızda Boot aygıtları sırasında Windows 11 IoT LTSC iso dosyasını yazdırdığınız flash diski seçerek kuruluma başlayabilirsiniz.

Kurulum işlemi sonrası aktivasyon için Microsoft’un sahibi olduğu GitHub depolarından Aktivasyon Aracını kullanabilirsiniz.

Bu işlemden sonra Windows 8’le başlayan ancak Windows 10’la beraber bilgisayarları ciddi seviyede yoran arkaplan servislerini kapatmanız, daha da hızlı bir Windows kullanımı sağlayacaktır.

Bunun için arama çubuğuna Powershell yazıp gelen seçeneklerden Yönetici Olarak Çalıştır‘ı seçin. Ardından çıkan komut ekranında

irm "https://christitus.com/win" | iex

yazıp, Enter‘a basın. Kısa süre sonra karşınıza GitHub depolarından Chris Titus Tech’s Windows Utility ekranı çıkacak. Buradan Windows 11 ince ayarlarıyla ilgili birçok işlem yapabilir, temel birçok yazılımı indirebilirsiniz. Burada performans ayarlarını yapmak için üst menüden Tweaks seçeneğine tıklayın.

Chris Titus Tech's Windows Utility
Chris Titus Tech’s Windows Utility

Ardından Standard seçeneğine tıklayıp Run Tweaks‘e basarak çalıştırın. Bu şekilde Windows 11 işletim sisteminde performans kaybına neden olan bazı özelliklerin iptali ile kullanım kolaylığı sağlayan bazı özellikleri aktifleştirmiş olacaksınız.

Tweaks done bilgisinden sonra bilgisayarınızı yeniden başlatarak tamamen resmi ve üzerinde oynanmamış hafif Windows 11 sürümünüzü kullanmaya başlayabilirsiniz.

 

 

 

Google Aramadan Kendinizi Nasıl Silersiniz

İster kendiniz eklemiş olun ister herhangi bir websitesi veya foruma kaydınız hatta sosyal medya hesaplarınız olsun zamanla Google veritabanında yer edinir. Eskiye dair beğenmediğiniz veya artık olmasını istemediğiniz kayıtların da hala gözüküyor olması sizi rahatsız edebilir. Bu durumda Google Aramadan kendinizi silmeniz mümkün.

Bunun için öncelikle Google arama ekranını açıp “Google Arama’dan kişisel içerik kaldırma talebinde bulunma” diye aratıp çıkan ya da doğrudan bu linke giriş yaparak ilgili başvuru sayfasına giriş yapabilirsiniz.

Google Arama'dan Kişisel İçerik Kaldırma Talebi
Google Arama’dan Kişisel İçerik Kaldırma Talebi

Burada hangi bilgilerinizin kaldırılmasını istediğinizi seçtikten sonra Sonraki butonuna tıklayın ve devamında gelen ekranda aşağıdakilerden uygun olanı seçerek başvurunuzu tamamlayabilirsiniz.

  • Resmi kimlik numaraları

Bu seçeneklerden sonra ilgili linkleri, ekran görüntülerini ve arama terimlerini de paylaşmanız gerekmekte. Bu şekilde ne şekilde arandığında hangi sonuçların çıktığını ve nelerin kaldırılmasını istediğinizi de belirtmiş olursunuz.

Ayrıca 18 yaşından küçüklerin de bilgilerinin silinmesini talep edebilirsiniz. Çocukların fotoğraflarının kötü amaçlı kişilerin eline geçmesini engellemek adına bu özelliği kullanmanızda fayda var.

Google, talebinizi inceledikten sonra ve genellikle birkaç hafta içinde geri dönüş yapar. Geçerli bir neden sunarsanız muhtemelen talebiniz olumlu yönde kabul edilecektir.

Eğer talebiniz reddedilirse, itiraz hakkınız veya eksik bilgileri tamamlama imkanınız var. Buna rağmen Google arama sonuçlarından yine de kaldırılmazsa, Kişisel Verileri Koruma Kurumu‘na başvurabilirsiniz.

 

2025 Yılı İtibariyle Whatsapp Desteği Kesilecek Telefonlar

Whatsapp çatı şirketi Meta 2025 yılı itibariyle desteklenmeyecek telefonları açıkladı.

2025 yılının başlamasıyla beraber birçok eski model cep telefonu için de Whatsapp desteği son buluyor. Aslında modelden ziyade bu akıllı telefonların içlerinde bulundurdukları mobil işletim sisteminin Whatsapp için yeterli olmaması kaynaklı bir durum bu.

Samsung Galaxy
Samsung Galaxy

Android güncellemelerini alamayan ve güncellemeleri de alamadığı için Whatsapp çalıştıramayacak telefonlar şunlar:

Motorola Moto G1 – Motorola Moto E 2014 – Motorola Razr HD
HTC Desire 500 – HTC Desire 601 – HTC One X – HTC One X+
LG G2 Mini – LG Optimus G – LG Nexus 4 – LG L90
Samsung Galaxy Ace 3 – Samsung Galaxy Note 2 – Samsung Galaxy S3 – Samsung Galaxy S4 Mini
Sony Xperia SP – Sony Xperia T – Sony Xperia V – Sony Xperia Z

Resmi olarak Android 5.0 ve üzeri güncelleme alamayan bu modeller için Whatsapp desteği son bulmuş durumda.

Tabi Android kullanan cihazlar için çareler tamamen tükenmiş olmuyor. Çoğu teknoloji meraklısının bildiği üzere Custom Rom diye tabir edilen, bazı ekstra özellikler, daha yüksek Android sürümü desteği sağlayan sistemler mevcut ve bu yukarıdaki cihazlara da kurulum yapabilme imkanı var.

Android Telefonlarda Whatsapp Desteği
Android Telefonlarda Whatsapp Desteği

Ancak bu resmi olarak hazırlanan sürümler olmadığından, güvenlik açığı oluşturabilmekle beraber telefonunun tüm donanımının da kusursuz çalışacağının garantisini vermemekte. Ayrıca bu güvenlik açığı nedenli olarak da birçok bankacılık uygulaması çalışmamakta. Yine de Xda Forumlarında, deneyenler tarafından olumlu dönüşler alınan Custom Romları deneyebilirsiniz.

iPhone Whatsapp Desteği Hangi Modeller İçin Devam Ediyor?

iPhone tarafında ise şu an için hala iOS 12.0 ve daha yeni sürüme sahip cihazlar Whatsapp çalıştırmak için yeterli. Bu iPhone 5s ve üstü modellerde hala kullanılabilir anlamına geliyor. 64-bit işlemci mimarili olan ilk iPhone modeli 5S günümüz için hala desteklese de Mayıs ayı itibariyle iOS desteğinin sadece 15.1 üzerine verileceği açıklandı.

iPhone Whatsapp Desteği
iPhone Whatsapp Desteği

Bu durumda da günümüzde Whatsapp kullanılabilir durumda olan iPhone 5S, iPhone 6 ve iPhone 6 Plus modellerinde de artık Whatsapp kullanılamayacak.

Android telefonların aksine iOS tabanlı telefonlarda ne yazıkki Custom ROM vb bir çözüm bulunmuyor. Bu model sahiplerinin Whatsapp kullanmaya devam etmek için daha yeni model bir telefon edinmekten başka çareleri kalmıyor.

 

iPhone Resetlemek Yeniden Başlatmaya Zorlamak Nasıl Yapılır

Bazı durumlarda akıllı telefonunuz veya bilgisayarınızı tamamen güçten kesip yeniden başlatmak, sistemsel yavaşlamalara hatta takılmalara çözüm olabilmekte. Bu durumda yeniden başlatmaya zorlamak veya iPhone resetlemek de olarak bilinen işlem gerekebilir. Bigisayarda bunu yapmak gayet kolay ve bilinir bir yöntemken iPhone‘larda bilinemeyebiliyor.

İlk nesil iPhone modelinden son dokunmatik tuşu olmayan yani iPhone 6s ve daha eski modellerde bu işlem Açma Kapama Tuşu ve Home tuşuna aynanda basılı tutmak şeklindeydi.

iPhone Resetlemek
iPhone Resetlemek

Apple Iphone ve Ipad Resetleme / Sıfırlama

Apple logosu çıkana kadar basılı tutmanız yeterliydi bu işlemde. Telefonunuz kilitlendiyse, ağır çalışıyorsa, bazı uygulamalar yanıt vermiyorsa bu yöntemle çözülebiliyordu.

Ancak iPhone 7 ve sonrası modellerde ya Home tuşu dokunmatik oldu ya da tamamen kaldırıldı. Bu durumda fiziki bir Home tuşu olmadığından bu tuşu kullarak resetleme işlemi artık mümkün olmaz hale geldi.

Bu durumda da yapmanız gereken aslında zor değil.

iPhone Resetlemek
iPhone Resetlemek

iPhone 7 ve sonrası modellerde resetleme işlemi için sırayla ve hızlı şekilde önce Ses Yükseltme tuşuna hızlıca basıp bırakın, ardından Ses Kısma tuşuna hızlıca basıp bırakın ve Açma Kapama tuşuna basılı tutun.

Normalde Açma Kapama tuşuna basılı tutarsan kapatmak için kaydırın bildirimi çıkar ve kaydırılmadan kapanmaz.

Ancak bu işlem sonrası telefon yeniden başlatmaya zorlanacaktır. Bu şekilde bazı özellikleri doğru çalışmayan, batarya doluluğunu doğru göstermeyen veya benzeri bir sorun yaşayan Apple iPhone telefonunuzun problemini düzeltebilirsiniz.

Tabi donanımsal veya yazılımsal bir sorun durumunda sadece bu resetleme işlemi her zaman çözüm olmayabilir. Bu gibi durumlarda telefonunuzun tam bir yedeğini iTunes ile bilgisayarınıza alıp, telefona Hard Reset işlemi yapmanızda fayda var.

Eğer bu şekilde çözüm olmazsa da yine yedek alma işlemi sonrası telefonunuzu en güncel iOS sürümüne yükselterek de deneyebilirsiniz.

Bu işlem donanımsal sorunlarda çoğunlukla fayda etmeyecektir. Örneğin dokunmatik ekran hataları, yakınlık sensörünün çalışmaması, batarya kapasite arızaları, home tuşu bozuk çalışması gibi donanımsal arızalar donanımsal müdahale veya değişim gerektirmektedir.

Bazı Bmw Marka Araçlar Yağmurda Neden Ani Frenleme Yapıyor

Bazı Bmw marka araçlarda özellikle de F20 serisinde birçok kullanıcı yağmurlu havalarda aracın kendi kendine ani frenleme yapmasından şikayetçi.

Bu ani frenleme sadece yağmurlu havalarda görülse de aslında yağmurlu havaya özel bir durum değil. Tamamen sileceğin çalışmasına bağlı olarak gerçekleşen bir durum. Araç kullanıcıları da sadece yağmur yağarken sileceklerini sürekli açık tuttuğu için veya yağmur sensörü otomatik olarak silecekleri çalıştırdığı için bu sorun yağışlı zamanlarda ortaya çıkıyor.

Bmw Ani Frenleme Sorunu

Sorunun kaynağına gelirsek de sorun aslında Bmw’nin kullandığı bir fren diski temizleme teknolojisinin arıza yapmasından kaynaklanıyor.

Bu sistemin adı BMW Brake Drying yani Bmw Fren Kurutma Sistemi

Çalışma şekli de bu videoda anlatıldığı şekilde yağmurlu havalarda disk üzerindeki nemi balatalarla temizlemek. Bunu da aracın frenlerini aracı yavaşlatmayacak ama disk yüzeyini temizleyecek seviyede sıkarak yapıyor. Bu sistem sadece 80 km/s hızın üzerinde seyir halindeyken devreye giriyor.

DSC sistemine bağlı bu temizleme işlemi doğru olarak çalıştığında aslında çok başarılı bir sistem. Ancak arıza durumunda sert frenleme yapıp kaza riski oluşturabiliyor.

Disk veya balata değişiminde yapılan yanlış bir işlemin etkisi olabilmekle beraber ABS beyni arızası en olası neden. ABS beyinlerinde görünür donanımsal veya yazılımsal bir hata olmasa da ABS beyni değişimi ile çözülüyor genelde.

Değişim öncesi ABS beyni tamiri de mümkün. Donanımsal bir hata gözükmüyorsa ABS beyni yazılımı baştan yüklenip, hidrolik pompası kalibrasyonu da çözümlerden biri. Hatta değişim öncesi mutlaka denenmesi gereken yöntemlerin başında geliyor. Bununla beraber fren hidroliği değişimi de denenmesi gereken bir yöntem.

Bununla beraber yenilikçi bir teknoloji olsa da hayati bir özellik değil. Yazılımsal olarak kodlama ile araç beyninden iptali yapılabilir. Yüksek maliyetli ABS beyni değişimi yerine sistemin iptali de düşünülebilir bir yöntem.

Hiçbir işlem yapmadan bu şekilde aracınızı kullanıp sorun yaşamak istemiyorsanız da otomatik silecek fonksiyonunu kapatabilirsiniz. Bu çok kullanışlı bir çözüm olmasa da aracın ani frenleme yapmasının önüne geçecektir.

 

PSA Grubu Opel Peugeot Citroen Araçlarda Start Stop Sorunu

Peugeot ve Citroen markalarının yeni nesil araçlarıyla beraber PSA grubuna dahil olan Opel markasının son seri araçlarında da görülmekte olan bir Start Stop sorunu mevcut.

Gösterge ekranında dört kez yeşil renkli Start Stop ikazının yanıp sönmesi ancak devreye girmemesi şeklinde yaşanıyor bu sorun.

Opel Corsa Start Stop

Öncelikle Start Stop sisteminin ne olduğundan bahsetmek gerekirse Start Stop sistemi, dur kalk trafikteki hareketsiz anlarda aracınızın motorunun kapatılmasını sağlayan bir teknolojidir. Düz vitesli araçlarda aracınız durma noktasına geldiğinde, vites boştaysa ve ayağınızı debriyaj pedalından çekerseniz start-stop sistemi devreye girecektir. Otomatik vitesli araçlarda ise, frene bastığınızda ve aracınız neredeyse duracak hıza indiğinde sistem devreye girmektedir.

Tabi bu sistem otomobili çalıştırır çalıştırmaz devreye girmez. Devreye girebilmesi için belli şartların mevcut olması gerekmektedir. Bunlar genel olarak şunlardır:

– Akünün belli bir şarj seviyesi üstünde olması
– Aracın belli bir elektrik yükünün altında çalışıyor olması
– Motor soğutma suyunun yaklaşık 70°C’nin üzerinde olması
– İklimlendirme sistemlerinin kapalı veya düşük seviyede çalışıyor olması
– Otomobilin direksiyonun sabit olması veya çok az hareket ettirilmesi
– Sürücü emniyet kemerinin takılı olması

Peki Start Stop Faydaları Nelerdir?

Aslında ortaya çıkmasındaki en temel nedeni son yıllarda çokça duyduğumuz emisyon konusudur. Trafikte hareket halinde olmayan aracın motorunun boş yere çalışmaması demek, gereksiz egzoz salınımının da engellenmesi anlamına gelir.

Tabi ciddi bir oranda olmasa da yakıt tüketimini de azaltacaktır ancak bu 100 km’de 0.3 litre civarından öteye gitmemektedir.

Bir diğer faydası ise trafikte kullanımda daha sarsıntısız ve sessiz bir ortam sağlaması. Özellikle son yıllarda üretilen 3 silindirli düşük hacimli motorlar bilindiği üzere 4 silindirli motorlara göre daha sarsıntılı. Bu sarsıntı da rölanti devrinde daha belirgin olarak hissediliyor. Start Stop sisteminin devreye girmesi de bu sarsıntının kullanıcı tarafından hissedilmesini haliyle engelliyor.

Start Stop Sisteminin Zararları Var Mı?

Teknik olarak motor durduğu an yağlama durur ve bu da kısa aralıklarla motorun tekrar tekrar yağlamayı durdurup başlatması anlamına gelir. Artık neredeyse tüm motorlarda turbo olduğunu da düşünürsek aynı şekilde turbonun yağlanması da sık aralıklarla durup başlıyor demektir. Araç üreticileri bu duruma karşı motor dizaynında bazı önlemler almış olsalar da bir motorun ömrünün uzun olması, o motorun ne kadar soğuk çalışmadığına bağlıdır.

Yani kısa mesafeler kullanılan ve soğuk yağa maruz kalan motor, uzun süre sıcak çalışan motordan her zaman daha kısa ömürlüdür. Start stop sistemi de araç motoruna kısa sürede bir zarar vermeyecek olsa da uzun vadede illaki az da olsa zararı olacaktır. Bunu minimuma indirmenin yolu ise araç üreticisinin önerdiği motor yağını düzenli aralıklarla yenilemekten geçer.

Diğer bir yandan da akünün ömrü kullanım kaynaklı olarak azalacaktır. Akü eskidikçe değişen bir parça olduğundan, araç sağlığı için eskimesi çok da problem olmayacaktır.

Araçta Start Stop Çalışmıyorsa Ne Yapmak Gerekir?

Peugeot Citroen Opel marka araçlarda çokça görülen bu sorun gösterge panelinde 4 kere Start Stop ikazının yanıp sönmesi ama devreye girmemesi şeklinde yaşanmakta.

Çoğunlukla bu sorunun nedeni aracın aküsünün yeterli seviyede dolu olmaması. Günlük kullanımda bile yeterli olmayan şarj seviyesi ancak uzun yol yapılınca veya akü harici olarak şarj edilince çözülebiliyor. Yani 4 kez ikazın yanıp sönmesi Start Stop çalışma şartlarının yeterli olmadığı anlamına geliyor aslında.

Bununla beraber şu durumlar da bu ikazın yanıp sönmesi ve Start Stop sisteminin devreye girmemesine neden olabilmekte:

-Araç eğimli bir yoldaysa
-Kapılardan biri açık veya şoför emniyet kemeri takılı değilse
-Araç çalıştırıldıktan sonra 10km/s hız henüz geçilmediyse. Yani bu sistemin devreye girmesi için aracın gerçekten harekete başlamış olması gerekmekte.
-Aracın elektronik veya manuel el freni çekiliyse
-Dış ortam sıcaklığı çok düşükse

Daha önce tüm Start Stop sistemlerin çalışması için gerekli şartlarla beraber Peugeot Citroen Opel marka araçlarda bu şartların da sağlanıyor olması gerekmekte. Ancak çoğunlukla akünün şarj durumuyla alakalı olduğundan öncelikle akünüzü tam şarj edecek seviyede bir kullanımı denemenizde fayda var.

PPF Kaplamalarda TPU ve TPH Farkları

PPF kaplama işlemi özellikle de otomobillerde uzun yıllardır fazlaca tercih edilen bir koruma ve renk değişim yöntemi. Araçta boyasız ve orijinalliği bozmadan renk değişimi sağlayan bu uygulama zamanla daha çok aracın boyasını koruma amaçlı bir hal aldı.

Tabi yıllar geçtikçe de PPF kaplamalarda kullanılan malzemelerin de farklılıkları ortaya çıkmaya başladı. Maliyet etkisi de ortaya çıkınca kullanıcılar daha uygun fiyatlı ürünleri tercih edebilmekte. Tabi işlem sonrası tamamen aynı gözüken bu malzemeler ilerleyen süreçte ne gibi farklılıklara sahip olabiliyor bunları da bilmekte fayda var.

Boya Koruma Filmi (PPF) Ne Tip Malzemelere Yapılır?

Genel bilindik adıyla 2 tip malzeme vardır. TPU (Termoplastik Poliüretan), TPH (Termoplastik Poliolefin) ve PVC ise Polivinil Klorür kullanılan bir malzemedir. Kimyasal özellikleri ve esnekliği geliştirilmiş olan TPH ürünler PVC’nin geliştirilmiş olarak kullanılmaktadır.

TPH TPU

TPU ve TPH Tipi Malzemenin Farkları Nelerdir?

Aslında ikisi de araç kaplama işleminde çokça kullanılan yaygın ürünlerdir. Özellikle sıfır araçların bayide yapılan kaplama işlemlerinde, filo kaplama işlemlerinde yani maliyet odaklı işlemlerde çoğunla TPH tipi ürünler kullanılmaktadır.

Hibrit bir malzeme olan TPH, hem poliüretanın hem de PVC’nin faydalı özelliklerini bir araya getiren maliyet ve performans açısından orta sınıf bir seçenek olarak tercih edilmektedir. Çok fazla para harcamadan araçlarında etkili korumaya ihtiyaç duyan araç sahipleri için kullanışlı olan iyileştirmeler sunar ve sıradan çiziklere, mümkün olduğunca çevresel etkenlere dayanacak şekilde tasarlanmış bir üründür.

TPU ise kaliteye önem verenler için boya koruma filmleri arasında en iyi seçimdir. Uygulandığında neredeyse görünmezdir ve uygulanması da diğer ürünlere göre çok daha kolaydır. Optik bir berraklığa sahip bu ürün, esnek yapısı sayesinde kırışıklık ve kabarcık olmadan tamamen yüzeye tutunabilir.

Bunlarla beraber lekelenmeye karşı da iyi direnç gösterebilir. Güneş ve dış etkenlerden dolayı zamanla solmaz hatta zamanla yaşanabilecek küçük çizikleri de yine güneş ışığı ve motorun sıcaklık etkisi ile kendi kendine onarabilme özelliğine sahiptir.

Bir diğer önemli özelliği ise kuş pisliği, böcek izi gibi kimyasallar tarafından lekelenmez, aşınmaz. Tam bir boya koruma sağlar.

Uzun Süreli Kullanım Sonuçları Nelerdir?

TPU tipi ürünler üreticinin sunduğu garanti süresi boyunca tam koruma sağlar ve görsellik olarak bir farklılık yaşamaz. Bu genelde 5-10 yıl gibi bir süre olsa da devamında aracın kullanım şartlarına göre daha da uzun süre koruyucu etkisini sürdürmesi mümkündür.

Esnek ve dayanıklı bir malzeme olduğundan alttaki orijinal boyaya zarar vermez, koruyuculuğunu kaybettiği noktada bile zararsız olarak aracın üzerinde durabilir, söküm sırasında bir zararı olmaz.

TPH tipi ürünlerin de asıl farkı bu durumda ortaya çıkar. Öncelikle kendini onarma özelliği olmadığından çiziklere karşı dayanımı TPU ürünlerine göre çok daha zayıf kalmaktadır.

Esnek bir yapıya sahip olmadığından dış etkenler ısı, ışık, yağmur vb durumlarda çok daha kolay yıpranır ve görselliğini daha çabuk kaybeder.

Kimyasal yapısı gereği TPU ürünlere göre hızla sertleşir ve bozulmalar başlar. Bu bozulmalar sadece kaplamanın bozulmasına neden olmaz, araç üzerinde tutunduğu boyada da çatlamalara neden olabilir. Söküm işlemiyle beraber de aracın kendi boyasına zarar verebilir. Bu yüzden dış etkenlere maruz kalmasa bile sadece motorun sıcaklık değişimlerinin etkisi de yeterli olacağından 2 yıl aşkın sürede aynı TPH kaplamanın araç üzerinde tutulması önerilmemektedir.

Bunlarla beraber PPF kaplama ürünlerinde TPU ve TPH oranlarına göre de malzeme kalitesi değişimi olabilmektedir. Yüzde oranına göre fiyatlandırma değişiklikleri olabilmekte olup ürün tercih edilirken fiyat kıyaslaması buna göre yapılmalıdır. Bir ürünün TPU temelli olması %100 TPU olduğu garantisini vermeyebilir. Bazı işletmeler gerçek bilgi paylaşmadan TPU ürünün daha ucuza kullandığı şeklinde müşterileri yanıltabilmektedir.

Bunun bilgisini kaplama uygulayıcısından almanız gerekmektedir. Ürünün sertifikasını veren, üretici firma tarafından garanti belgesini sunan işletmeleri tercih etmeniz, doğru ürün kullandığınızdan emin olmanız açısından faydalı olacaktır.

Volkswagen Golf 8 Kronik Sorunları

En bilindik hatta segmentinin sembolü olan Volkswagen Golf’ün 2020 yılı itibariyle 8. nesli olan VW Golf MK8 piyasaya sürüldü. Golf kullanıcılarının çoğunun hemfikir olarak gelmiş geçmiş en kaliteli Golf modeli olarak gördükleri MK7.5’tan sonra tasarım ve teknoloji olarak birçok yeniliğe sahip olsa da kalite konusunda tatmin edemediği de bir gerçek. Motor seçeneğinin azlığı hatta bir yerden sonra neredeyse tek motor seçeneği ile kalması da kullanıcılar için yetersizlik durumu da oluşturdu. Tabi Volkswagen grubu araçlarda en sorunsuz olarak bilinen 1.6 TDI motordan vazgeçilmiş olması da ayrı bir eksiklik.

Volkswagen Golf 1.0 eTSI modeli, yarı hibrit teknolojisiyle yakıt verimliliği ve performansıyla öne çıkan bir model olsa da ne yazıkki bazı kronik sorunlara da sahip. Devamında 1.5 eTSI motor kullanılmaya başlansa ve çoğunlukla sorunlar çözülse de hala rastlamak mümkün.

Volkswagen Mild Hybrid Teknolojisi

Bunlar çözümü olan ve çok da kritik olmayan sorunlar olsa da özellikle ilk seri eTSI motorlu modellerde görülebilen sorunlar.

48v ve 12v Besleme Hataları

Bu hatalar anlaşılabileceği üzere akü hataları. Özellikle 2021 model 1.0 eTSI modellerde çokça görülen bu sorun hibrit akünün tam olarak devreye girmesini engelleyen bir durum.

Bu hatalar çoğunlukla yazılım güncellemesi ile çözülebilmekte. Eğer aracınıza güncelleme hala yapılmadıysa yetkili servise götürerek güncelleme işlemini yaptırabilirsiniz. Bir diğer ihtimal DC Converter veya Alternatör arızası kaynaklı olabilmesi. Tabi böyle bir arıza oluşursa, araç sürüş durumunda düzelmemesi gerekiyor ancak bu hataları yaşayanların genelinde araç kısa süre kullanıldığında hataların kaybolduğu gözükmekte.

Yani aracınızın akülerinin tam olarak şarj olmasını sağlayacak şekilde aracı bir süre kullanıyorsanız ve hatalar gidiyorsa ya da motoru kapatıp tekrar açtığınızda bu hatalara rastlamıyorsanız, bu parçalarda sorun olmama ihtimali yüksek.

En son ihtimal ise 48v akünüzün artık işlevini yitirmiş olması. Bu da aslında kolay kolay olabilen bir durum değil. Uzun süre aracın kullanılmaması, havaların soğuması akünün zayıflamasına neden olabiliyor. Özellikle hibrit araçlarda kısa aralıklarla araçların kullanılması, bir haftadan fazla aracın çalışmadan bırakılmaması üreticiler tarafından tavsiye ediliyor. Ayrıca aracın durduğu yerde radyo ve multimedya sisteminin kullanılması, kullanım anında bir uyarıya neden olmasa da daha sonra araç çalıştırıldığında aküyü zayıflattığı için hataya neden olabilmekte.

Sonuç olarak sinir bozucu hatalar olarak gözükse de gerçekten bir sorun olduğu anlamına gelmiyor olabiliyor çoğu zaman.

VW Golf 8 Otomatik Vites Kolu Hatası

En bilindik kronik sorunların başında gelen vites kolu arızası da ilk serilerde yaşanan ve garanti süresi içerisindeki araçların neredeyse tamamının karşılaştığı bir sorun.

2021 modellerde görülen vites değiştirme mekanizması sorunu revize edilen parçanın garanti kapsamında değiştirilmesiyle çözülmekte.

DSG Şanzıman Sert Geçiş Sorunu

Aslında DSG şanzımanların aşırı trafikte çoğunda eskiden beri yaşanılan bir sorundur bu. Küçük hacimli araçlarda alt devirlerdeki yetersiz güçle de birleşince daha da belirginleşebilmekte.

Yazılım güncellemesi ile kısmen giderilse de genel olarak bu sorunun çözümü yok ancak bir arızaya neden olmamakta. Yani korkulacak bir durum değil.

VW Golf 8 Ekranlarda ve Multimedya Sistemde Donmalar

VW Golf 8 modelinin ilk serilerinde çokça görülen bu sorun, ekranın yeniden başlaması, donması veya yanlış bilgi göstermesi şeklinde yaşanmakta.

Bu da yine ilk seri araçlarda görülen ve garanti kapsamında yazılım güncellemesi ile çözülen bir sorun. Aynı zamanda aracın aküsünün yetersiz güçte olması da buna bir neden.

Yağ Yakma veya Eksiltme

1.0 eTSI motorlarda değil de daha çok 1.5 eTSI motorlarda görülen bu problem aslında tam olarak da bir problem değil. 1.4 TSI motorlarda görülen motorun özelliklerinden biridir.

Aracın sıkıştırıldığı, kısa mesafe kullanımının çok olduğu, aşırı trafik durumu ve sert hava şartları durumunda yağ eksiltme beklenebilen bir durum. Ama bu şartlarda araç kullanılmıyorsa ve ciddi bir eksiltme varsa motorun incelenmesinde fayda var.

 

 

Eski Telefonu Güvenlik Kamerası Olarak Kullanmak

Artık kullanmadığınız eski cep telefonunuzu güvenlik kamerası olarak kullanabileceğiniz çok basit bir yöntem mevcut. Evinizde, otoparkta veya ihtiyacınız olan herhangi bir yerde bu basit yöntem ile ekstra cihazlar almadan, detaylı kurulumlarla uğraşmadan güvenlik kamerası kurmanız mümkün.

Bunun için Apple Appstore veya Google Play Store içerisinden Alfred Home Security Camera ya da diğer adıyla Ev Güvenlik Kamerası İzleme programını hem kamera olarak kullanacağınız eski telefonunuza hem de aktif olarak kullandığınız telefona kurmanız gerekmekte.

E-posta veya Google hesabınızla iki telefonda da giriş yapın. Bu aşamadan sonra otomatik olarak kameraya erişim geldiğini göreceksiniz. Uygulama içerisinde ayarlar ile hareket algıladığında bildirim veya alarm seçeneklerini aktif edebilirsiniz.

Eski telefonunuzun sürekli kayıt alması için doğal olarak şarja sürekli takılı olması gerekiyor. Bu da aşırı ısınma sorununa neden olabilmekte. Bu durumda eski telefonunuz eğer bataryasız çalışmayı destekliyorsa, bataryasını söküp bu şekilde sabit tutabilirsiniz.

Normal şartlarda çoğu telefon bu şekilde çalışmadığından eğer teknik bilginiz varsa birkaç lehim işiyle bataryasız çalışır hale getirmeniz mümkün. Tabi bunu yapamıyorsanız ve ısınma sorunu ciddi bir problemse bu durumda da uygulamanın pil durumu özelliği işinize yarayacaktır. Bu sayede pil yüzdesini görebilir ve azaldığında şarja takabilirsiniz.

Uygulama ücretsiz olsa da bazı özellikleri ve tam kullanım için ücretli özellikleri mevcut.

Windows İşletim Sisteminde Dosya Kopyalama Hızını Yükseltme

Windows işletim sisteminizde dosya kopyalama hızınız aşırı seviyede düştüyse bunu bazı ayarlarla düzeltmeniz mümkün. HDD ve SSD sürücülerde de işe yarayan bu yöntem ile bu sorunu çözmeniz çok kolay.

Windows dosya kopyalama hızını arttırmanız için sırasıyla yapmanız gerekenler şu şekilde:

-Arama kutusuna CMD yazın ve çıkan seçenekte Yönetici Olarak Çalıştır seçeneğine tıklayarak, Komut İstemini yönetici olarak çalıştırın.

-Açılan komut ekranında

netsh int tcp set global autotuninglevel=disabled

komutunu girin ve Enter a basın.

-Arama kutusuna tekrar gelip services.msc yazın ve çıkan Hizmetler seçeneğine tıklayın.

Sürücüleri En İyi Duruma Getir hizmetini bulup ayarlarına girin ve Otomatik olarak açılışı seçip, hizmeti de başlatın.

Bu işlemlerden sonra dosya kopyalama hızınızda belirgin bir artış olacaktır.