Etiket arşivi: mainpage

Microsoft, Windows 11 Sistem Gereksinimlerini Zorlaştırıyor

ABD merkezli teknoloji devi Microsoft‘un en güncel işletim sistemi olan Windows 11‘in 24H2 Insider sürümünü test eden kullanıcılar, sistem gereksinimlerinin yükseltildiğini tespit ettiler. Zaten bir süre önce ortaya çıkan bilgilerde, işletim sisteminin sistem gereksinimlerini tam olarak karşılamayan bilgisayarlara tespit edilen bypass yöntemlerinin engellenerek işletim sisteminin yüklenmesinin engelleyeceği de anlaşılmaktaydı.

Windows 11 24H2‘nin son Insider sürümünde PopCnt (Population Count) desteğinin zorunlu tutulması yanında SSE4.2 desteği de zorunlu hale getirilmiş durumda. Bu sistem özelliklerini desteklemeyen işlemcilere Windows 11 yüklenmek istenildiğinde de kurulum hiçbir şekilde ilerlemiyor.

Bilindiği üzere Windows 11 sistem gereksinimleri birçok eski işlemciye sahip bilgisayara kurulumu engellemişti ancak kullanıcılar, bazı yöntemler sayesinde nispeten eski bilgisayarlara da Windows 11 kurulabildi.

Microsoft bu son güncellemesiyle bu yöntemleri engellemek konusunda kararlı gözüküyor ancak bu engelin de kullanıcılar tarafından aşılıp aşılamayacağını zaman gösterecek.

 

Windows İşletim Sistemlerinde God Mode

Windows Vista‘nın 2007’de piyasaya sürülmesinden bu yana, Denetim Masası‘nın tamamını bir listeye sığdıran God Mode olarak bilinen özel bir klasör oluşturulabiliyor. Bu sayede, bazen sinir bozucu hale gelen Windows arayüzünü atlayabilir ve doğrudan istediğiniz seçeneklere ulaşabilirsiniz.

God Mode” takma adı ile 2010 civarında büyük ölçüde popüler hale gelen bu özellik aslında bir Windows Ana Denetim Masası kısayoludur.

Bu yöntem Windows Vista ve sonrasında piyasaya sürülen Windows 7, Windows 8, Windows 8.1, Windows 10 ve Windows 11‘de işe yaramaktadır.

Yapmanız gerekenler ise çok basit.

-Önce masaüstünde yeni bir klasör oluşturun.

-Daha sonra yeniden adlandırma seçeneğine girip klasör adını GodMode.{ED7BA470-8E54-465E-825C-99712043E01C} olarak değiştirin.

Godmode adında denetim masası ikonuna sahip bir dosya oluşacaktır. Tabi bu God Mode genel bilinir ad olduğu için bu şekilde giriyoruz. Yeniden adlandırma sırasında GodMode yerine ne yazarsanız dosya adı o olacaktır.

 

Otomobil Farları ve Türleri Nelerdir

Otomobil farları, aracın önünü aydınlatan ve sürücünün gece veya kötü hava koşullarında yolunu görmesine yardımcı olurken diğer sürücülerin de aracı fark etmesini sağlayan aydınlatma sistemleridir: Otomobil farları genel olarak şunlardan oluşur:

  1. Ana Farlar (Uzun ve Kısa Farlar): Ana farlar, genellikle aracın önünde bulunan en büyük farlardır. Uzun farlar, uzak mesafeleri aydınlatmak için kullanılırken, kısa farlar daha yakın mesafeleri aydınlatmak için tercih edilir. Modern otomobillerde, uzun ve kısa farlar ayrı ampuller veya LED grupları kullanılarak sağlanır.
  2. Sis Farları: Sis farları, özellikle sisli veya yağmurlu havalarda yolun daha alçak kısımlarını aydınlatmak için kullanılır. Düşük seviyede konumlandırılmış olduklarından, sis farları sürücülere yüksek seviyelerdeki sis veya tozun etkisini azaltarak görüş mesafesini artırır.
  3. Gündüz Farı (DRL): Gündüz sürüş lambaları, sürücünün aracın varlığını diğer sürücülere daha belirgin bir şekilde göstermesini sağlamak için gündüzleri kullanılır. Bu farlar, aracın önünde genellikle LED’ler veya özel tasarlanmış lambalarla bulunur.
  4. Dönüş Sinyalleri: Aracın yön değiştireceğini göstermek için kullanılan dönüş sinyalleri, farların bir parçası olarak gövdeye entegre edilir. Genellikle ön ve arka farlar içinde yer alırlar ve sürücünün dönüş niyetini diğer sürücülere iletmeye yardımcı olur.
  5. Adaptif Far Sistemleri: Bu sistemler, aracın hızı, direksiyon açısı ve çevresel ışık koşullarına göre farların yayılma desenini veya yoğunluğunu otomatik olarak ayarlayabilir. Bu, sürüş güvenliğini artırır ve diğer sürücülerin gözlerini kamaştırmadan daha etkili bir aydınlatma sağlar.

Far Ampül Renkleri Neye Göre Değişir

Farklı ampül türleri ve teknolojileri farklı renkler üretebilir. Örneğin, geleneksel halojen ampüller genellikle 3000 ila 4000 Kelvin arasında sıcaklıkta bir ışık üretirken (fabrikasyon halojen farlar genellikle 4300 Kelvin seviyesindedir), LED ampüller daha yüksek sıcaklıklarda (5000-6000 Kelvin) daha beyaz bir ışık yayar.

Renk Sıcaklığı: Ampülün renk sıcaklığı, ürettiği ışığın rengini belirler. Renk sıcaklığı Kelvin (K) biriminde ölçülür ve ampülün ürettiği ışığın rengini tanımlamak için kullanılır. Daha düşük Kelvin değerleri (örneğin, 3000K) daha sıcak, sarımsı bir ışık sağlarken, daha yüksek Kelvin değerleri (örneğin, 6000K) daha soğuk, beyaz bir ışık sağlar.

Kelvin Değerleri

3000K – Sarı Işık

Sarı ışık, Halojen ampullerde yaygın olarak kullanılır, Led kullanımı da mevcuttur. Daha çok kötü hava koşulları için uygundur. Sis, kar, yağmur ve fırtınalı günlerde kullanımı idealdir.

4300K – OEM Işık

Beyaza yakın bir sarı renkte ışıktır. Halojen farlı olarak fabrika çıkışlı araçlarda kullanılan standart renktir, doğal güneş ışığına benzer. Standart bir halojen far ampülü aldığınızda bu renktir.

5000K – Beyaz Işık

Saf beyaz ışıktır, net açık bir havadaki güneş ışığına benzer. En iyi far ampul rengi olarak kabul edilir. Bu renk tonu insan gözüyle en uyumlu olan olduğundan karşıdan gelen araç sürücülerinin gözüne rahatsız edici bir etki yaratmaz.

6000K – Kristal Beyaz Işık

Kristal beyaz ışık, gözün algılayabildiği en yüksek Kelvin değeridir. Mavi tonlara sahip beyaz ışıktır ve gece sürüşü için en iyi renktir. Tabi karşıdan gelen araç sürücülerine doğru ayarda kullanılmazsa sıkıntı yaratabilir.

6000K üstü – Açık Mavi

6000K’dan yüksek herhangi bir ışık yoğun göz kamaşması ve görünürlüğün azalması nedeniyle yol kullanımı için önerilmez.

Led Farlarda Neler Dikkat Edilmeli

Otomobillerde LED far ampülleri seçerken dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

LED farların gücü genellikle watt cinsinden ifade edilmez, ancak LED’lerin lümen değerleri kullanılarak parlaklık ölçülür. Güç tüketimi LED’lerin verimliliği ve tasarımına bağlı olarak değişir.

Uyumluluk: LED ampüllerin aracınızın far yuvalarına uyumlu olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Bazı araçlar için özel tasarlanmış LED ampüller mevcut olabilir. Ayrıca soket uyumu yanında ampülün montajında alan da önemlidir. Led ampüller daha uzun bir yapıya sahiptir buna dikkat etmek gerekir.

Kalite ve Marka: Güvenilir bir markadan yüksek kaliteli LED ampüller seçmek, performans ve dayanıklılık açısından önemlidir. Düşük kaliteli LED ampüller, kısa ömürlü olabilir ve istenmeyen sorunlara neden olabilir. Kısa sürede arıza yaşamamak için müşteri yorumları başarılı kaliteli markaları tercih etmek daha doğru olacaktır.

Soğutma ve Isı Yönetimi: LED ampüller, doğru soğutma sistemine sahip olmalıdır. Aşırı ısınma, ampülün ömrünü kısaltabilir veya performansını etkileyebilir. Fanlı veya fansız modeller arasında seçim yaparken, aracınızın ihtiyaçlarına ve kullanım koşullarına uygun olanı seçmek önemlidir.

  Fanlı LED Ampüller:

    • Avantajlar:
      • Fan, LED ampülün soğutulmasına yardımcı olur, bu da ampülün daha uzun süre dayanmasını sağlar.
      • Fan, ampülün sıcaklık kontrolünü sağlar ve aşırı ısınmayı önler.
      • Yüksek güç çıkışına sahip LED ampüllerde fanlı tasarımlar, daha iyi bir soğutma sağlayarak performansı artırabilir.
    • Dezavantajlar:
      • Fan, daha fazla parça ve hareketli bir mekanizma gerektirir, bu da potansiyel arıza noktaları oluşturabilir.
      • Bazı durumlarda fan, ekstra gürültü üretebilir, ancak bu genellikle sürüş esnasında fark edilmez.

  Fansız LED Ampüller:

    • Avantajlar:
      • Fansız tasarım, daha az hareketli parça içerir ve bu nedenle daha az arıza riski taşır.
      • Fan bulunmadığı için, daha sessiz çalışabilirler.
    • Dezavantajlar:
      • Fansız LED ampüller, fanlı olanlara göre daha sınırlı soğutma kapasitesine sahip olabilir, bu nedenle yüksek güç çıkışına sahip ampüllerde aşırı ısınma sorunu olabilir.
      • Bazı fansız modeller, fanlı modellere göre daha pahalı olabilir.

Garanti ve Destek: İyi bir garanti ve müşteri desteği sunan bir markadan LED ampül satın almak önemlidir. Garanti süresi boyunca ampülde herhangi bir sorun oluşması durumunda, sorunu çözmek için satıcıya veya üreticiye başvurabilmek önemlidir.

Yasal Uyumluluk: Satın almayı düşündüğünüz LED ampüllerin, aracınızın yerel trafik kurallarına ve yönetmeliklerine uygun olması önemlidir. Sadece araç muayenesinde değil trafik kontrollerinde de uygun aydınlatmaya sahip olmak gereklidir. Ayrıca yasal uyumluluk diğer araç sürücülerini de riske atmama nedenli düzenlenmiştir.

Farlarda Soket Tipleri Nelerdir

Otomobil farlarında kullanılan ampüllerin soket tipleri araç modeline, ampül tipine ve üreticiye göre değişebilir.

H1, H3, H8, H9, H10: Bu soket tipleri, kısa far, uzun far veya sis farları için kullanılabilir. Her biri belirli otomobil modellerinde veya markalarında kullanılır. Yaklaşık olarak 55 watt güç değerine sahiptir.

H4 (9003): Bu soket tipi, otomobillerde sıklıkla kullanılan çoklu fonksiyonlu bir sokettir. H4 soketi, hem kısa far hem de uzun far için kullanılır. Bazı araçlarda 9003 olarak da adlandırılır. 55/60 watt bazen 55/65 watt güç değerlerine sahiptir.

H7: H7 soket tipi, genellikle kısa far veya uzun far için kullanılır. Bu soket tipi, birçok otomobil markası ve modeli için standarttır.Yaklaşık olarak 55 watt güç değerine sahiptir.

H11: H11 soket tipi, genellikle sis farları veya bazı araçlarda kısa far için kullanılır. Ayrıca, bazı araçların far iç aydınlatma lambalarında da kullanılabilir. Yaklaşık olarak 55 watt güç değerine sahiptir.

H13 (9008): H13 soket tipi, bazı araçlarda hem kısa far hem de uzun far için kullanılır. Özellikle bazı Amerikan otomobil markalarında yaygın olarak bulunur. Yaklaşık olarak 60/55 watt güç değerine sahiptir.

H15: H15 soket tipi, bazı araçlarda kısa far veya uzun far için kullanılır. Bu soket tipi özellikle modern araçlarda daha sık kullanılmaktadır. Yaklaşık olarak 55 watt güç değerine sahiptir.

D1S, D2S, D3S, D4S (Xenon HID): Ampül başına güç yaklaşık olarak 35 watt değere sahiptir.

 

 

 

 

 

 

Mobil Ağlar ve Özellikleri

Mobil ağ, kablosuz iletişim teknolojilerini kullanarak, taşınabilir cihazlar arasında veri iletişimi sağlayan bir iletişim ağıdır. Mobil ağlar, cep telefonları, tabletler, dizüstü bilgisayarlar ve diğer taşınabilir cihazlar gibi mobil cihazlar arasında ses, veri ve video iletişimini sağlar.

Mobil ağlar, genellikle baz istasyonları, veri merkezleri, anahtarlama ekipmanları ve diğer altyapı unsurlarından oluşur. Bu ağlar, genellikle bir telekom operatörü tarafından yönetilir ve kullanıcılara hücresel veri hizmetleri, sesli arama hizmetleri ve geniş bant internet erişimi gibi hizmetler sunar.

Mobil Ağlar Nelerdir

Mobil ağlar, farklı nesillerde gelişmiştir. Örneğin, 1G (1. Nesil) analog ses hizmetleri sunarken, 2G (2. Nesil) dijital ses hizmetlerini sağladı. Ardından 2.5G (GPRS) ve 2.75G (EDGE) türleri geliştirildi. Daha sonra 3G (3. Nesil) ve 4G (4. Nesil) teknolojileriyle yüksek hızlı veri iletimi mümkün hale geldi. 4.5G yani LTE ülkemizde şu anda yaygın olarak kullanılmakla beraber günümüzde ise 5G (5. Nesil) teknolojisi, daha yüksek hızlar, daha düşük gecikme süreleri ve daha fazla bağlantı kapasitesi gibi özellikler sunarak mobil iletişimi bir adım daha ileriye taşımaktadır.

Mobil Ağ Sinyali Zayıfsa Ne Yapmak Gerekir

  1. Konumu Değiştirin: Mobil cihazınızı farklı bir konuma taşıyın. Bazı bölgelerde sinyal daha güçlü olabilir. Özellikle binaların içinde veya dağlık bölgelerde sinyal zayıflayabilir, bu nedenle açık bir alana çıkarak deneme yapabilirsiniz.
  2. Telefonunuzu Yeniden Başlatın: Telefonunuzu yeniden başlatarak sinyal alımını yeniden başlatmayı deneyin. Bu bazen sinyal güçlendirebilir.
  3. Uçak Modunu Etkinleştirin ve Devre Dışı Bırakın: Cihazınızın uçak modunu etkinleştirin ve ardından tekrar devre dışı bırakarak cihazın bağlantılarını yeniden başlatın.
  4. Diğer Mobil Ağları Deneyin: Eğer 4G veya 3G gibi diğer mobil ağlar da kullanılabilirse, cihazınızın ayarlarında bu seçenekleri deneyin. Bazı durumlarda farklı nesil ağlar daha güçlü sinyal sağlayabilir.
  5. Anten Pozisyonunu Değiştirin: Bazı telefonlarda, antenlerin yerleşim pozisyonları sinyal alımını etkileyebilir. Telefonunuzu tutma veya yerleştirme şeklinizi değiştirerek sinyal alımını iyileştirmeyi deneyin.
  6. Operatörünüzle İletişime Geçin: Eğer sürekli olarak zayıf sinyal alıyorsanız, mobil operatörünüzle iletişime geçin. Belki de altyapı sorunları veya bölgesel sinyal güçlendirme ihtiyacı vardır.
  7. Sinyal Güçlendirici Kullanın: Ev veya ofis ortamlarında sinyal güçlendirici kullanarak sinyal alımını artırabilirsiniz. Ancak, bu tür cihazları kullanmadan önce operatörünüzle iletişime geçmek önemlidir.
  8. Güncellemeleri Kontrol Edin: Cihazınızın işletim sistemini ve ağ ayarlarını güncel tuttuğunuzdan emin olun. Güncellemeler bazen sinyal alımını iyileştirebilir.

Mobil Ağların Sağlığa Etkisi Nelerdir

Mobil ağların sağlığa etkileri uzun süredir araştırılan ve tartışılan bir konudur. Mobil ağlar genellikle elektromanyetik alan (EMF) yaydıkları için bu konuyla ilgili endişeler bulunmaktadır. Özellikle cep telefonlarından yayılan radyo frekansı (RF) enerjisi üzerinde odaklanılmıştır. Ancak, bilimsel araştırmaların çoğu, mobil ağların insan sağlığı üzerinde ciddi bir zarar oluşturduğuna dair kesin bir kanıt bulunmadığını göstermektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık kuruluşları, mobil ağların sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğine dair kanıtların sınırlı olduğunu belirtmektedir. Mevcut bilimsel kanıtlara göre, mobil ağlardan yayılan RF enerjisinin insan sağlığına zararlı olabileceği ihtimali üzerinde durulsa da, bu etkilerin ne kadar ciddi olduğu ve hangi seviyelerde zararlı olduğu net olarak belirlenmemiştir.

Bununla birlikte, bazı insanlar elektromanyetik alanlara karşı duyarlılık gösterebilir ve bu kişiler mobil cihazların kullanımından kaçınmayı tercih edebilirler. Ayrıca, mobil cihazların kullanımıyla ilgili güvenlik önlemlerinin alınması da önerilir. Örneğin, uzun süreli telefon görüşmeleri yapılıyorsa, hoparlör modu veya kulaklık kullanımı tercih edilebilir.

Sonuç olarak, mevcut kanıtlar mobil ağların insan sağlığına zararlı olabileceği ihtimalini gösterse de, bu etkilerin ne kadar ciddi olduğu konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Bilimsel araştırmalar bu konuda devam etmektedir ve sağlık kuruluşları, konuyla ilgili güncel bilgileri takip etmekte ve gerekli önlemleri almaktadır.

 

Intel Xeon İşlemcilerin Diğer İşlemcilerden Farkı Nedir?

Intel Xeon, Intel’in sunucu ve iş istasyonu pazarı için tasarladığı yüksek performanslı işlemci serisidir. Xeon işlemcileri, büyük ölçekli veri merkezleri, sunucular, iş istasyonları ve diğer profesyonel bilgi işlem uygulamaları için optimize edilmiştir. Bu işlemciler, yoğun hesaplama, veritabanı yönetimi, büyük veri analizi, sanalizasyon, grafik tasarımı ve daha pek çok profesyonel uygulama için idealdir.

Xeon işlemcileri, genellikle yüksek performans gereksinimlerine sahip ortamlarda kullanılır. Bu işlemciler, daha yüksek çekirdek sayıları, daha büyük bellek kapasiteleri, genişletilmiş güvenlik özellikleri, özel sunucu ve iş istasyonu donanımıyla birlikte gelir. Ayrıca, güç verimliliği ve iş sürekliliği gibi özellikler de bu işlemcilerin odak noktaları arasındadır.

Xeon işlemcileri, Intel‘in diğer masaüstü ve mobil işlemci serilerinden farklı olarak, sunucu ve iş istasyonu pazarı için özel olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle, Xeon işlemcileri genellikle daha yüksek maliyetlidir, ancak profesyonel kullanım için gerekli olan yüksek performansı ve güvenilirliği sağlarlar.

Genel olarak masaüstü odaklı işlemcilerle farkları şunlardır:

  1. Sunucu ve İş İstasyonu Odaklı: Intel Xeon işlemciler, genellikle sunucular, iş istasyonları ve yüksek performanslı bilgi işlem uygulamaları için tasarlanmıştır. Bu işlemciler, yoğun iş yüklerini yönetmek, büyük veri setlerini işlemek ve hızlı veritabanı erişimi gibi görevler için optimize edilmiştir.
  2. Daha Yüksek Çekirdek Sayısı: Xeon işlemciler, tipik olarak yüksek çekirdek sayılarına sahiptir. Bu, çoklu görev yürütme, yoğun hesaplama ve paralel işlemler için daha fazla işlem gücü sağlar.
  3. Daha Fazla Bellek Desteği: Xeon işlemciler genellikle daha fazla bellek yuvası ve daha yüksek bellek kapasitesi destekler. Bu, büyük veri kümelerini işlerken veya büyük ölçekli uygulamaları çalıştırırken önemlidir.
  4. Gelişmiş Güvenlik Özellikleri: Intel Xeon işlemciler, özellikle sunucu ve iş istasyonu ortamlarında kullanılmak üzere tasarlandığından, güvenlik önlemleri açısından daha gelişmiş özelliklere sahip olabilirler. Bu, donanım tabanlı güvenlik özellikleri, sanallaştırma desteği ve bellek hatalarını düzeltme gibi özellikleri içerebilir.
  5. İş İstasyonu Grafik Desteği: Bazı Xeon işlemciler, iş istasyonları için optimize edilmiş grafik çözümlerini destekleyebilir. Bu, CAD (Bilgisayar Destekli Tasarım), animasyon, video düzenleme gibi grafik yoğun uygulamalar için önemlidir.
  6. Uzun Ömürlü Destek: Intel Xeon işlemciler, uzun süreli kullanım ve güvenilirlik için tasarlanmıştır. Bu, sürekli çalışma ve iş sürekliliği gerektiren ortamlar için önemlidir.
  7. Fiyat ve Performans Dengesi: Xeon işlemciler, genellikle yüksek performans ve güvenilirlik sağlar, ancak bu özellikler daha yüksek maliyetle gelir. Bu nedenle, tüketiciler genellikle daha düşük maliyetli Intel Core işlemcileri tercih ederken, sunucu ve iş istasyonu ortamları için Xeon işlemcileri seçebilirler.

Intel Xeon işlemcilerin gücü, karşılaştırılan Pentium işlemcinin tam modeline, nesline ve teknik özelliklerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak Xeon işlemciler, sunucu ve iş istasyonu ortamları için tasarlandığından genellikle daha yüksek performans sağlarlar.

Intel Xeon işlemciler, genellikle daha fazla çekirdek ve izleme (thread) sayısına sahip olabilirler. Bu, çoklu iş parçacığı işleme ve yoğun iş yükleriyle başa çıkma konusunda avantaj sağlar. Ayrıca, Xeon işlemciler genellikle daha büyük bellek kapasitelerini destekler ve daha geniş bir bellek bant genişliği sağlar.

Diğer yandan, Pentium işlemciler genellikle daha düşük maliyetlidir ve daha genel kullanıma yöneliktir. Daha düşük çekirdek ve izleme sayılarına sahip olabilirler ve bazı profesyonel iş yükleri için Intel Xeon işlemcilerden daha az uygun olabilirler.

Ancak bu, her iki işlemci sınıfının tam olarak karşılaştırılması gerektiği anlamına gelmez. İhtiyaçlarınıza ve kullanım senaryonuza bağlı olarak, Xeon veya Pentium işlemci sizin için daha uygun olabilir. Örneğin, küçük ölçekli bir işletmeyseniz ve sunucu veya iş istasyonu gücüne ihtiyacınız yoksa, Pentium işlemci size yeterli olabilir. Ancak büyük bir veri merkezi veya karmaşık bilgi işlem uygulamaları kullanıyorsanız, Intel Xeon işlemci daha uygun olabilir.

Mercedes P0401 P0401FC Hatası

Mercedes marka araçların başta OM642 motorlar olmak üzere Mercedes üretimi dizel motorlarda görülebilen P0401 veya P0401FC arızası EGR sisteminde geçişini az olduğunu göstermektedir.

Araç normalde çekiş sorunu yaşamazken belli bir süre sonra bu arıza ile arıza lambasını yakıp, üst devirlere çıkamamakta ve çekişten düşmekte.

Bu arıza EGR arızası gibi görünse de EGR sisteminin girişine akışın zayıf olması kaynaklıdır. Bu durumda öncelikle temizlenmesi gereken A6421403108 parça koduna sahip EGR bağlantı borusudur.

A6421403108

Bu parça şekli itibariyle kolaylıkla kurum bağlayabilen ve EGR tıkanmadan çok önce tıkanabilen bir parça. Bunu temizleyerek EGR sisteminin zayıf geçişini düzeltebilirsiniz.

Araçta konum olarak ön tarafta radyatör fanının hemen arkasında bulunmaktadır.

P0401

Eğer söküldüğünde yoğun bir kurum bağlama durumu yoksa veya temizse, EGR valfi sökülüp temizlenmelidir.

EGR temizlendikten sonra da problem devam ediyorsa Hava Akışmetre‘nin doğru okumaması kaynaklı EGR verimliliği düşüyor olabilir. Akışmetrenin de temizlenerek kontrol edilmesi gerekir.

Uzaktan Bağlantı ile Teknik Destek Hizmeti

WhatsApp Destek Hattımız üzerinden bize mesaj atarak Uzaktan Bağlantı ile Teknik Destek Hizmeti hizmeti alabilirsiniz.

PC ve Mac için her türlü yazılımsal sorun, program kurulumu vb uzaktan erişime uygun işlem için destek talebinde bulunabilirsiniz.

Uzaktan Bağlantı ile Teknik Destek Hizmeti

Destek almak istediğiniz bir sorun olduğunda konusunda uzman ekibimiz telefonda sizi en doğru şekilde yönlendirecektir. Anydesk, Teamviewer veya diğer uzaktan bağlantı uygulamaları ile uzaktan bağlantı ile teknik destek hizmetimiz yaşadığınız sorunların büyük bölümüne anında çözüm üretirken, evinize ya da iş yerinize teknik servis yönlendirilmesine gerek kalmaz, probleminiz hızlıca çözülür.

  • Profesyonel ve Uzman Teknik Destek Ekibi
  • Ev veya İş yerinizde Uzaktan Bağlantı ile Teknik Destek
  • Hızlı ve Kolay Çözüm

Bu sayede yer ve zaman gözetmeksizin ister evde ister iş yerinizde, yüksek donanıma sahip uzman ekiplerimiz tarafından güvenliğinizi aksatmadan daima güvende kalmaya devam edersiniz.

 

Amd Ekran Kartlı Bilgisayarlarda Geç Açılma Sorunu

Eski nesil Amd ekran kartına sahip bilgisayarlarda güncel sürücülerle beraber oluşan bir geç açılma sorunu mevcut. Açılıştan sonra Windows ekranı gelene kadar siyah ekranda bekleme sorununun çözümü için de Windows Kayıt Defteri Düzenleyicisi içerisinde ufak bir ayar yapmanız gerekmekte.

Öncelikle Windows güncelleştirmeleri ile değil doğrudan sitesinden ilgili Amd ekran kartı sürücüsünü indirip tam olarak kurulum yapın.

Daha sonra Başlat çubuğunda arama kutusuna yazarak veya Win+R tuşlarına basıp Çalıştır komutunu açarak, regedit yazıp Windows Kayıt Defteri Düzenleyicisi’ne giriş yapın.

Ardından üst menüde Düzen ardından da Bul seçeneğine tıklayıp arama ekranını açın ve enableulps diye aratın. Çıkan sonuçlarda değerleri 1 yerine 0 olarak kaydedin. Birden fazla çıkabilir hepsinde bunu yapmanız gerekmekte.

ULPS güç yönetim sistemidir ve boştayken kartı kapatmaya yarar. Tabi bu daha çok CrossFire işleminde birden fazla ekran kartı çalışırken kullanışlı bir özelliktir. Normal tek kartla kullanımda bu tarz sorunlara neden olabildiğinden kapalı olması daha kullanışlıdır.

Fiat Egea 1.4 Fire Motor Yağ Eksiltme Sorunu

Ülkemizde sınıfında sıfır otomobil olarak en çok satan ve aynı zamanda en çok lpg dönüşümü de yapılan otomobil Fiat Egea 1.4 modeli. 6 ileri şanzımana sahip bu araç, 6000 devirde 95 beygir güç ve 4500 devirde 127 Nm tork üretirken, 0-100 km hızlanmayı 11.5 saniyede sunuyor. Uzun yıllardır ufak farklılıklarla Fiat marka giriş seviye araçlarda kullanılan bu motorların en bilinen sorunu da yağ eksiltmesi.

Araştıranların da bileceği üzere bu yağ eksiltme sorununun temeli araçta yağ soğutucu bulunmaması ve piston segmanları kaynaklı. Bazı araçlarda garantiden segman değişimi ile bu sorun çözülse de çoğu Fiat Egea 1.4 Fire motor kullanıcısı hala yağ eksiltme sorunu yaşıyor.

Bu durumda önerilen çözüm uygun motor yağı kullanılması.

Öncelikle bu aracın motorunun yağ kapasitesi 3 litre. Araçta yağ uyarısı verdiği zaman ve çubukta eksik görünen kısım 1 litrelik kısım. Yani çubukta yağ görmüyorsanız bu yağın bittiği değil hala araçta 2 litre yağ olduğu anlamına gelmekte.

Fiat Egea 1.4 Fire Motor Yağ Eksiltme Sorunu

Önerilen yağ olarak üreticinin sunduğu yağ:

Petronas Marka Fiat 9.55535 S2 onaylı Acea c3 5w40 Selenia K Pure Energy veya Selenia Star Pure Energy

Ancak ACEA C3/API SN Fiat 9.55535-S2 standartlarını karşıladığı ve orijinalliğinden emin olunduğu sürece farklı marka yağları kullanmakta da bir sakınca yok.

OPAR Olio T2 5w-40 marka yağlarda bu standartları karşılasa da bazı kullanıcı şikayetleri görülebilmekte. Yetkili servis bakımlı garanti sürecindeki araçlarda bu yağ kullanılmakta.

Tabi bu her araçta yağ eksilteceği anlamına gelmiyor çünkü yağ eksiltmelerin en büyük nedenlerinden biri de kullanım tarzı. Araçlarda yağ yakma olmadığı sürece eksiltme normal olarak görülebilen bir durum ve yüksek devirli uzun süreli kullanımlarda görülmesi çok normal. Günümüz şartlarına göre zayıf ve performanslı kullanım için yüksek devir isteyen bu motoru da performanslı kullanınca yağ eksiltme yaşanması kaçınılmaz.

Yağ eksiltme sorunu lpg montajı sonrası arttıysa lpg montajı sonrasında da yanma sıcaklığı artışı görülebildiği için eksiltme daha da artabilmektedir. Bunu engellemek için de doğru lpg ayarı yani afr ayarı yapılması gerekiyor.

Bunun yanında kullanıcılar tarafından test edilip, eksiltme konusunda başarılı olan diğer yağlar da şunlar:

-Castrol Edge 5w40
-Motul 6100 Serisi 5w40
-Mobil 1 ESP 5w40

10w40 yağlar yarı sentetiktir ve bu araca uyumlu değildir. Yağı kalınlaştırmak ve eksiltmeyi azaltmak için bu yağı kullananlar olsa da bu aslında motora zararlıdır. Bu motor için kullanılması gereken yağ aslında 5w30 tam sentetik olmakla beraber eksiltme konusunda en etkin çözüm 5w40 ile sağlanmaktadır.

 

PSA Grubu Peugeot Citroen Opel Araçlarda BSI Sıfırlama

Peugeot Citroen marka araçlarda ve daha sonra PSA bünyesine katıldıktan sonra üretilen Opel marka araçlarda BSI (Akıllı Dağıtım Kutusu) arızaları alıyorsanız, özellikle arıza tespit cihazında bir sürü B ile başlayan kod varsa, ekonomi modundan çıkmıyosa, silecekler çalışmıyorsa, merkezi kilitleme saçmalıyor veya göstergeler kendi kendine çalışıyorsa yeni bir BSI modülü denemeden önce sıfırlama işlemini yapabilirsiniz.

Yapmanız gerekenler sırasıyla bunlar:

-Sürücü camını açın, kaputu kaldırın ve tüm elektronik ekipmanların kapalı olduğundan emin olun (teyp, aydınlatmalar, silecek, vb.)

-Tüm kapıların kapalı olduğundan emin olun ve anahtarı kontaktan çıkarın.

-3 dakika bekleyin, akü kutup başlarını sökün ve 15 saniye bekleyin.

-Kutup başlarını tekrar takın, 10 saniye daha bekleyin (kapıları açmayın).

-Açık sürücü camından sinyal ışıklarını açın.

-Kontağı açın ve sistemlerin işlevselliğini kontrol edin.

-Takılı olan anahtardaki kilitleme düğmesini 10 saniye basılı tutun.

-Anahtarı çıkarın, açık ve kapalı kapı testini yapın, merkezi kilitleme sistemi.

-Motoru çalıştırın ve tüm sistemleri kontrol edin.

Bu prosedüre tam olarak uyulmaması, BSI ile ilgili sistemlerin yanlış çalışmasına neden olabilir.

Kripto para madenciliği 2024 yılında hala karlı mı?

2024 yılı itibariyle kripto para madenciliğinin karlılığı daha fazla ilgi görmeye başladı. Bu makalede, 2024’te yaklaşan Bitcoin yarılanmasını, piyasadaki oynaklığı, teknik zorlukları ve madencilerin bu zorluklarla başa çıkma stratejilerini analiz edeceğiz. Sürekli değişen kripto para piyasasında nasıl rekabetçi ve kârlı kalabileceğinizi öğrenebileceksiniz.

Bitcoin Fiyat Oynaklığı ve Tahminler

Bitcoin fiyat dalgalanmaları karlılığın önemli bir göstergesi olarak hizmet ediyor. Kripto para borsaları analizlerine göre Bitcoin fiyatı 2024’te tarihi zirvesini aşabilir tabi bu tahmin hala birçok belirsizlikle dolu.

Bitcoin Yarılanmasının Madencilik Üzerindeki Etkisi

Bir sonraki Bitcoin yarılanmasının, blok ödülünün mevcut 6,25 BTC’den 3,125 BTC’ye düşeceği Mayıs 2024’te gerçekleşmesi bekleniyor. Tarihsel olarak Bitcoin fiyatları, ödüllerin azalmasının etkisini telafi edebilecek yarılanma olaylarının ardından sıklıkla yükseldi fakat bu eğilimin gelecekte tekrarlanıp tekrarlanmayacağı henüz bilinmiyor. Madencilerin hâlâ kısa vadede azalan ödüllerin etkisine hazırlıklı olmaları gerekiyor.

Teknik Zorluklar ve Operasyonel Maliyetler

Ödüller azaldıkça verimli madencilik ekipmanları ve düşük maliyetli enerji çözümleri de kritik hale geliyor. Madencilerin rekabette öne geçebilmek için gelişmiş madencilik donanımına yatırım yapması ve uygun maliyetli enerji çözümleri bulması gerekiyor. Canaan-Creative, Bitmain ve MicroBT üreticilerinin tümü bu yıl verimli ASIC madencilerini piyasaya sürdü.

Esnek Stratejiler

Belirsiz kripto para piyasasında kar etmeye devam edebilmek için madenciler ve yatırımcılar, piyasa koşullarını yakından takip ederek ederek madencilik stratejilerini esnek bir şekilde ayarlamalıdır. Yatırımların çeşitlendirilmesi, operasyonel verimliliğin artırılması, madencilik stratejilerinin piyasa koşullarına göre zamanında ayarlanması, madencilik ekipmanının yükseltilmesini gibi değişkenlikleri içerir. Bitcoin madenciliği daha az verimli hale geldiğinde, potansiyel olarak daha karlı diğer kripto para birimlerine geçmek uygun bir seçenek olabilmektedir.

Sonuç Olarak

2024 yılında kripto para madenciliğinin karlılık görünümü net olmamakla beraber zorluklar ve fırsatlarla dolu. Madenciler ve yatırımcılar, piyasa değişkenliği, teknolojik gelişmeler, enerji maliyetleri ve düzenleyici ortam gibi faktörleri dikkate almalılar. Belirsizliğe rağmen, doğru ve esnek strateji ayarlamaları ve donanım yükseltmeleri, madencilerin madencilik pazarında kârlı kalmasına yardımcı olabilir. Bu nedenle madenciler ve yatırımcıların dikkatli olmaları ve hızla gelişen bu alanda değişikliklere sürekli uyum sağlamaları gerekiyor.

Opel Chevrolet Uzaktan Çalıştırma

Opel Chevrolet Marka Araçlarda Aracın Kendi Orijinal Anahtarı ile Uzaktan Çalıştırma Sistemi

Kış aylarında aşırı soğuyan aracın içini önceden ısıtmak, yaz aylarında aşırı sıcak olan araç içini önceden soğutmak ve lpgli araçlarda aracın lpgye geçişini daha az benzin harcayarak sağlamak için en ideal yöntem bilindiği gibi uzaktan çalıştırmaktır.

Fabrikasyon olarak bu sistem desteklenmeyen araçlarda ek parçalar ve kablolamalar, bunun yanında farklı anahtarlar gerekmekte. Ülkemizde piyasaya sürülen Opel ve Chevrolet marka araçlarda bu özellik olmamakla beraber ek parça ve herhangi bir kesme biçme olmadan sadece aracın beyni kodlanarak aktive edilebilmekte.

Desteklenen Opel ve Chevrolet modelleri şunlardır:

Opel Insignia 1.6 cdti
Opel Mokka 1.4 t  1.6 cdti
Opel Meriva 1.4 t
Opel Zafira 1.4 t
Chevrolet Cruze 1.4 t
Chevrolet Trax 1.4 t
Chevrolet Cruze 1.6 (13.5 model 117hp)
Bu araçların sadece otomatik vites olanları desteklenmektedir.
Uzaktan çalıştırdığınız araçta siz kapıları açma komutu göndermedikçe kapılar açılmaz, anahtarı kontağa takmadığınız sürece vites P konumundan çıkmaz ve direksiyon kilidi aktif olmaya devam eder. Yani ne aracın içine girilmesi, ne de aracın yürütülmesi konusunda bir güvenlik sorunu oluşmaz.
Aracınızın yanına geldiğinizde kapıları açıp, anahtarı kontağa takıp çevirdiğinizde kontrol size geçer ve aracı kontrol edebilirsiniz.
Uygulama Pecochip geliştiricisi Sacit Ercanlı tarafından yapılmaktadır.

Sacit Ercanlı 0541 493 4672

İletişim saatleri 10:00-20:00

Sistemin nasıl çalıştığıyla ilgili videoyu aşağıda izleyebilirsiniz.

Güncelleme Desteği Kesilen Xiaomi Modelleri

Xiaomi, End Of Support (Destek Sonu) listesini 10 Aralık itibariyle güncelledi. Bu kapsamda sadece Xiaomi değil Redmi ve Poco model telefonlarda da güncelleme desteği sonlanıyor. Tabi olası güvenlik açığı durumlarında küçük ara güncellemeler sunulabiliyor.

Xiaomi

Bilindiği üzere Xiaomi, 2021 sonrası cihazlar için 4 yıl, 2023 sonrası cihazlar içinse 5 yıla kadar güncelleme desteği sunuyor ancak bu uygulama yüksek donanımlı cihazlar için geçerli ve eski nesil cihazlarda destek sonlanıyor.

Xiaomi’nin Güncelleme Vermeyeceği Modeller

Xiaomi Mi 1 – Xiaomi Mi 2- Xiaomi Mi 2A – Xiaomi Mi 3 – Xiaomi Mi 4 – Xiaomi Mi 4S – Xiaomi Mi 4c – Xiaomi Mi 5 – Xiaomi Mi 5s – Xiaomi Mi 5s Plus – Xiaomi Mi 5c – Xiaomi Mi 5X – Xiaomi Mi 6 – Xiaomi Mi 6X – Xiaomi Mi 8 SE – Xiaomi Mi Note – Xiaomi Mi Note 2 – Xiaomi Mi Note 3 – Xiaomi Mi Note Pro – Xiaomi Mi Note 10 / Pro – Xiaomi Mi CC9 Pro – Xiaomi Mi Mix – Xiaomi Mi Mix 2 – Xiaomi Mi Max – Xiaomi Mi Max 2 – Xiaomi Mi A1 – Xiaomi Mi A2 – Xiaomi Mi A2 Lite – Xiaomi Mi Pad – Xiaomi Mi Pad 2 – Xiaomi Mi Pad 3 – Xiaomi Mi Pad 4 – Xiaomi Mi Pad 4 Plus – Xiaomi Mi Max 3 – Xiaomi Mi 8 Lite – Xiaomi Mi Mix 2S – Xiaomi Mi Mix 2S – Xiaomi Mi 8 Explorer Edition – Xiaomi Mi Mix 3 – Xiaomi Mi Mix 3 -Xiaomi Mi 8 UD – Xiaomi Mi 9 SE – Xiaomi Mi Play – Xiaomi Mi 8 – Xiaomi Mi 9 – Xiaomi Mi 10 Lite Zoom – Xiaomi Mi Note 10 Lite – Xiaomi Mi 10 – Xiaomi Mi 10 Pro – Xiaomi Mi 10 Ultra – Xiaomi Mi 10T – Xiaomi Mi 10T Pro

Redmi’nin Güncelleme Vermeyeceği Modeller

Redmi 1 – Redmi 1S – Redmi 2 – Redmi 2A – Redmi 3 – Redmi 3S – Redmi 3X – Redmi 4 – Redmi 4X – Redmi 4A – Redmi 5 – Redmi 5 Plus – Redmi 5A – Redmi Note 1 – Redmi Note 1S – Redmi Note 2 – Redmi Note 2 Pro – Redmi Note 3 – Redmi Note 4 – Redmi Note 4X – Redmi Note 5 – Redmi Note 5A – Redmi Pro – Redmi 6 – Redmi 6 Pro – Redmi 6A – Redmi S2 – Redmi Y2 – Redmi Note 6 Pro – Redmi Go – Redmi Note 7 – Redmi Note 7S – Redmi Note 7 Pro – Redmi Note 8 Pro – Redmi Note 9S – Redmi Note 9 Pro – Redmi Note 9 Pro Max – Redmi K20 – Redmi 7 – Redmi Y3 – Redmi K20 Pro – Redmi 7A – Redmi K30 (POCO X2) – Redmi K30 5G – Redmi 8 – Redmi 8A – Redmi 8A Dual – Redmi Note 8 – Redmi Note 8T – Redmi K30 5G Speed – Redmi K30i 5G – Redmi 10X Pro – Redmi 10X – Redmi 10X 4G – Redmi Note 9 – Redmi 9 – Redmi 9A – Redmi K30 Pro (POCO F2 Pro) – Redmi Note 9 Pro – Redmi 9C – Redmi 9C NFC – Redmi 9 Prime – Redmi K30 Ultra – Redmi Note 10 5G

Poco’nun Güncelleme Vermeyeceği Modeller

Poco M2 Pro – Poco X3 NFC

Kali Linux 2023.4 Yeni Hackleme Araçları İle Yayınlandı

2023 yılı sonlanırken etik hackleme ve sızma testlerine sahip Debian tabanlı popüler işletim sistemi Kali‘nin en son sürümü olan Kali Linux 2023.4‘ü piyasaya sürülüyor.

Etik hackleme ve sızma testleri konusunda en gelişmiş ve ücretsiz, açık kaynaklı bir işletim sistemi olan Kali Linux bu son sürümünde, son kullanıcı özelliklerine yoğun bir şekilde odaklanmasa da, yeni platformlar ve önemli perde arkası iyileştirmeleri sunuyor.

Kali Linux, Güvenlik Araştırması, Tersine Mühendislik, Bilişim Adli Bilimleri ve Güvenlik Açığı Yönetimi başta olmak üzere çok çeşitli penetrasyon testi faaliyetleri için özel olarak tasarlanmış birçok araca sahiptir.

Kali Linux 2023.4 Yeni Güncellemeler ve Özellikler

Cloud ARM64: Amazon AWS ve Microsoft Azure pazaryerleri artık ARM64 desteği sunuyor.
Vagrant Hyper-V: Vagrant artık Hyper-V’yi destekliyor.
Raspberry Pi 5: En son Raspberry Pi temel cihazında Kali desteği.
GNOME 45: Kali teması en son sürümlerde bulunmaktadır.

Kali Linux 2023.4’teki Yeni Araçlar

cabby – TAXII istemci uygulaması
cti-taxii-client – TAXII 2 istemci kütüphanesi
enum4linux-ng – Enum4linux’un ek özelliklere sahip yeni nesil sürümü (bir Windows/Samba numaralandırma aracı)
exiflooter – Tüm görsel URL’lerinde ve dizinlerde coğrafi konumu bulur
h8mail – E-posta OSINT ve Şifre ihlali avlama aracı
Havoc – Modern ve şekillendirilebilir sömürü sonrası komuta ve kontrol çerçevesi
OpenTAXII – TAXII sunucu uygulaması
PassDetective – Yanlışlıkla yazılan şifreleri, API anahtarlarını ve sırları tespit etmek için kabuk komut geçmişini tarar
Portspoof – Tüm 65535 TCP bağlantı noktaları her zaman açıktır ve hizmetleri taklit eder
Raven – Hafif HTTP dosya yükleme hizmeti
ReconSpider – En Gelişmiş Açık Kaynak İstihbaratı (OSINT) Çerçevesi
rling – RLI Yeni Nesil (Rling), rli’ye daha hızlı, çok iş parçacıklı, zengin özelliklere sahip bir alternatif
Sigma-Cli – Sigma kurallarını listeleyin ve sorgu dillerine dönüştürün
sn0int – Yarı otomatik OSINT çerçevesi ve paket yöneticisi
SPIRE – SPIFFE Runtime Environment, yazılım sistemleri arasında güven oluşturmaya yönelik API’lerden oluşan bir araç zinciridir

Düzeltmeler

Haber bülteni sağlayıcısı SubStack olarak değiştirildi.
VMware sorunu düzeltildi.
KDE’nin sanal makinelerde paylaşılan pano gibi işlevlerin çalışmaması nedeniyle oluşan sorunlar düzeltildi.
QT6 temaları için destek eklendi.

Kali Linux son sürümü indirmek için resmi siteyi ziyaret edebilirsiniz.

 

Windows 11 23H2 Sonrası Yavaşlık Sorunu

En yeni Microsoft Windows 11 23H2 güncellemesi ile birçok yeni özellik ve düzeltme yayınlandı ancak bu güncelleme sonrası bazı kullanıcılar Windows 11 23H2 Sonrası Yavaşlık Sorunu yaşadıklarını ve cihazlarında oyunlarda genel bir performans düşüşü olduğunu bildirmeye başladılar.

Bu performans sorunu sıfırdan kurulum sonrası bile devam edebilmekte ve kullanıcı deneyimlerine göre 22H2 sürümüne göre %10’a kadar performans kaybından bahsediliyor.

Microsoft bu durumlar ilgili çözümü PowerShell komutlarıyla Microsoft Defender’ı sıfırlama ve BIOS’ta CPU Sanallaştırmayı etkinleştirme olarak açıkladı. Bu işlemlerin ardından, Windows Security > Core Isolation ayarları altında Memory Integrity etkinleştirilmeli.

Bu işlemler için yapmanız gerekenler ve komutlar şu şekilde:

-Arama alanına Powershell yazın ve çıkan seçeneklerden Yönetici Olarak Çalıştır olanı seçin.

Windows 11 23H2 Sonrası Yavaşlık Sorunu

-Çıkan komut ekranında aşağıdaki kodları yazın ve Enter a basın.

Set-ExecutionPolicy Unrestricted

Get-AppxPackage Microsoft.SecHealthUI -AllUsers Reset-AppxPackage

-Ardından bilgisayarınızı yeniden başlatın ve Bios ayarlarına girin. Bu her bilgisayarda değişmekle beraber F2 F10 veya DEL tuşlarıyla Bios’a giriş yapabilirsiniz. Ayrıca Bios menüleri farklılık gösterebilmektedir. Bilgisayar modelinize göre internetten bilgi arayabilirsiniz.

-Bios’a giriş yaptıktan sonra Yapılandırma, Advanced veya farklı bir adda olabilecek menü altında Sanallaştırma Teknolojisi veya Virtualization seçeneğini bulup aktifleştirin. Bilgisayarınızı yeniden başlatın.

-Bilgisayar açıldıktan sonra sırayla Windows Güvenliği >  Çekirdek Yalıtımı ayarlarına girip Bellek Bütünlüğü özelliğini etkinleştirin.

-Bilgisayarınızı yeniden başlatın ve sorun çözülecektir.

Google’ın Etkin Olmayan Hesabınızı Silmesini Nasıl Engelleyebilirsiniz?

Google, geçtiğimiz Mayıs ayında, iki yıldır etkin olmayan hesaplar ile hiç kullanılmayan veya yalnızca kısa süre kullanılan hesapların silineceğini duyurdu. Eski bir Gmail hesabınız varsa ve giriş bilgilerini hatırlamıyorsanız, bu giriş bilgilerini aramaya başlamanın zamanı geldi çünkü bu Gmail hesabınıza ait her şey bu Aralık ayında silinebilir.

Bu durum Google Takvim, Google Drive, Google Dokümanlar, Gmail, Google Meet ve Google Fotoğraflar‘ı etkileyecek. Aktif aboneliği olan hesaplar ile YouTube videolarına sahip hesaplar da istisna durumunda. Tabi bu düzenleme yalnızca kişisel Google hesapları için geçerli olup kurumsal hesaplar için geçerli değil.

Hesabınızın Silinmesini Nasıl Engellersiniz?

Şifrenizi hatırlayabiliyorsanız, Google’ın hesabınızı silmesini durdurmak gayet basit  Sadece giriş yapın ve bu kadarı yeterli. Yapılan açıklamada Google Hesabınızda veya hizmetlerimizden herhangi birinde yakın zamanda oturum açtıysanız hesabınız etkin kabul edilir ve silinmeyeceği ile ilgili açıklama geldi.

Kullandığınız hesaplarda çıkış yapıp tekrar giriş yapmanıza gerek yok. Bu değişiklik hiç etkinlik olmayan hesaplar için geçerli. Buradaki asıl amaç, güçlü şifrelere sahip olma veya iki faktörlü kimlik doğrulama kurulumuna sahip olma olasılığı daha düşük olan terk edilmiş hesapları kaldırarak Google’ın genel güvenliğini artırmak. Tabi gereksiz verilerden de kurtulmak bir diğer neden.

Şifrenizi unuttuysanız ama kullanıcı adını veya telefon numarasını hatırlayabiliyorsanız, kurtarma işlemini başlatmak üzere buraya tıklayabilirsiniz.

Etkin olmayan hesaplarınızı hatırlamıyorsanız Google hesabınız silinmeden önce hesabın ana e-postasına ve kurtarma e-posta adresine mesaj gönderecek. Bu bildirimler ile kurtarma e-postanıza gelen e-postalar ile unuttuğunuz aktif olmayan hesabınızdan haberdar olabileceksiniz. İlk silme işlemi, kayıtlı ancak daha sonra hiç kullanılmayan hesaplara uygulanacak.

 

Virtual Studio Technology Enstrümanı VPS Avenger

Bir VST yani Virtual Studio Technology enstrümanı olan VPS Avenger, müzik prodüksiyonu yazılımlarında, özellikle de Ableton Live gibi DAW yani Dijital Ses İşleme İstasyonlarında çokça tercih edilen bir eklentidir.

Virtual Studio Technology Enstrümanı VPS Avenger

Vengeance Producer Suite Avenger, genellikle özgün ses tasarımı ve sentez yetenekleri ile bilinen bir sanal enstrümandır. Bu tür eklentiler, kullanıcılara geniş bir ses paleti ve özelleştirme seçenekleri sunarak müzik üretiminde yaratıcı olmalarına olanak tanır. Bu eklenti, çeşitli özelliklere sahip olabilir, örneğin farklı ses dalgaları, filtreler, etkiler ve modülasyon seçenekleri gibi.

VPS Avenger’ın kullanımı genellikle şu adımları içerir:

  1. Eklentinin Kurulumu: İlk olarak, VPS Avenger’ı bilgisayarınıza indirip kurmanız gerekir. Pc ve Mac için gerekli dosyalar ile kurulumun ardından, Dijital Ses İşleme İstasyonu Ableton Live) eklentiyi tanımlamak için ayarlara girip eklentileri tekrardan taratmanız gerekebilir.
  2. Eklentiyi DAW’ye Eklemek: VPS Avenger’ı açmak için bir enstrüman veya ses parçası oluşturun ve bu enstrümanın efekt sekmesine veya MIDI enstrüman kanalına VPS Avenger’ı ekleyin.
  3. Ses Tasarımı ve Modülasyon: VPS Avenger genellikle kullanıcıların sesi şekillendirmelerine ve modüle etmelerine izin veren bir dizi kontrol sunar. Ses dalgalarını seçme, filtre uygulama, efekt ekleme ve modülasyon ayarları gibi özellikleri kullanarak istediğiniz sesi oluşturabilirsiniz.
  4. Davul Programlama ve Performans: VPS Avenger, bazen davul sesleri ve ritimleri programlamak için de kullanılabilir. Ayrıca, canlı performanslarda kullanılmak üzere tasarlanmış özel kontroller ve özelliklere de sahip olabilir.

Her eklenti biraz farklı çalışabilir, bu nedenle VPS Avenger’ın belirli özellikleri ve kullanımı için kullanıcı kılavuzunu incelemeniz önemlidir. Ableton Live Dijital Ses İşleme İstasyonunu kullanıyorsanız, bu programın kılavuzları da size yardımcı olacaktır.

Ableton Live Suite

Ableton Live Suite, müzik üretimi, canlı performans ve ses tasarımı için kullanılan popüler bir dijital ses iş istasyonu (DAW) yazılımıdır. Kullanıcı dostu arayüzü, esnekliği ve hem stüdyo hem de canlı müzik üretimine uygun benzersiz özellikleriyle tanınır. Genel olarak şu özelliklere sahiptir:

1. Oturum Görünümü ve Düzenleme Görünümü:

  • Ableton Live, iki temel çalışma görünümü sunar: Oturum Görünümü ve Düzenleme Görünümü.
  • Oturum Görünümü, canlı performanslar için kullanılır, burada klipleri ve döngüleri gerçek zamanlı olarak başlatıp düzenleyebilirsiniz.
  • Düzenleme Görünümü, geleneksel lineer kompozisyon ve şarkının detaylı düzenlemesi için daha uygundur.

2. Kliplere Dayalı İş Akışı:

  • Oturum Görünümü’nde kliplerle çalışırsınız; bunlar ses, MIDI veya hatta video olabilir.
  • Klipler gerçek zamanlı olarak başlatılabilir, döngüye alınabilir ve değiştirilebilir, bu da canlı performans ve anlık müziği kolaylaştırır.

3. MIDI ve Ses Kaydı:

  • Live, hem MIDI hem de ses parçalarını kaydetmenize olanak tanır.
  • Sanal enstrümanlar, harici donanım veya üçüncü taraf eklentileri kullanarak müzik oluşturabilirsiniz.

4. Dahili Enstrümanlar ve Efektler:

  • Ableton Live, sanal enstrümanlar ve ses efektlerini içeren bir koleksiyon sunar, bu, synthesizer’lar, örnekleyiciler ve ses işleme araçlarını içerir.
  • Ayrıca, VST ve AU eklentilerini destekler, böylece üçüncü taraf enstrümanlar ve efektlerle ses paletinizi genişletebilirsiniz.
Ableton Live Suite

5. Otomasyon ve Modülasyon:

  • Parametreleri otomatik hale getirebilir ve değişen ve dinamik sesler oluşturmak için modülasyon ekleyebilirsiniz.
  • Otomasyon zarfları doğrudan parçalar üzerine çizilebilir.

6. Max for Live Entegrasyonu:

  • Ableton Live, kullanıcıların Max programlama ortamını kullanarak özel cihazlar ve enstrümanlar oluşturmalarına olanak tanıyan Max for Live’ı içerir.

7. MIDI Haritalama ve Kontrol Yüzeyi Desteği:

  • Live, geniş MIDI haritalama yetenekleri sunar, böylece MIDI kontrollerini çeşitli işlevlere atayabilirsiniz.
  • Bir dizi kontrol yüzeyini ve donanım kontrolcüyü destekler.

8. Zamanı Esnetme ve Zaman Uzatma:

  • Live, güçlü ses zamanı esnetme ve zaman uzatma yeteneklerine sahiptir; bu, ses kliplerinin zamanlamasını ve tonunu ayarlamanızı kolaylaştırır.

9. İşbirliği ve Dışa Aktarma:

  • Live projeleriyle işbirliği yapabilir veya parçaları başka DAW’larda karıştırmak için projeleri dışa aktarabilirsiniz.

10. Performansı Maksimize Etme:

  • Ableton Live, kaynakları verimli kullanacak şekilde tasarlanmıştır, bu nedenle sistem istikrarı canlı performanslar için önemlidir.

11. Push Denetleyici (isteğe bağlı):

  • Ableton Push, Live ile sorunsuz bir şekilde çalışacak şekilde tasarlanmış özel bir donanım denetleyicisidir ve müzik oluşturmak ve performans sergilemek için dokunsal ve entegre bir yol sunar.

 

MacOS Sonoma 3. Parti Uygulamaların Kurulması

Mac OS Sonoma işletim sahibine Macbook veya iMac cihazınızda uygulama mağazası harici bir uygulama kurmak istediğiniz zaman bir uyarıyla karşılaşır ve kurulumu yapamazsınız. MacOS Sonoma 3. Parti Uygulamaların Kurulması için yapmanız gerekenler sırasıyla şunlardır:

Sol üstte Apple logosuna tıklayın.

Sistem Ayarları‘na girin

Gizlilik ve Güvenlik kısmına inin

Aşağıda Güvenlik bölümünde açmaya çalıştığınız uygulama ile ilgili uyarıda Yine de Aç seçeneğine tıklayın.

Ardından Parola veya Touch ID ile onay verin.

En son gelen uyarıya da onay verince uygulama kurulum ekranı gelecektir. Bu şekilde kuruluma devam edebilirsiniz.

Windows İşletim Sisteminde Gereksiz Dosyaları Temizleme

Windows işletim sistemine sahip bir bilgisayar kullanıyorsanız zamanla bilgisayarınızda performans düşüklüğü yaşıyorsunuzdur. Yüksek donanımlı bilgisayarlarda bu aşırı hissedilir olmasa da daha orta ve alt seviye bilgisayarlarda bu belirgin bir şekilde hissedilebilir. Windows İşletim Sisteminde Gereksiz Dosyaları Temizleme işlemi ile bu performans düşüklüğünü giderebilirsiniz.

Bunun birçok nedeni olabildiği gibi bu nedenlerden bazıları da güncelleme, program kurulumu vb durumlarda bilgisayarda bazı dosyalar birikir ve bu biriken dosyalar bilgisayarda yavaşlığa neden olur.

İşi bitmiş gereksiz dosyaları temizleyerek de performans artışı sağlayabilirsiniz. Tabi tek tek bu dosyaları arayıp sistem klasörleri içerisinden bulmak çok zor. Bunun yerine tek bir komut ile basitçe yapabilirsiniz.

Önce arama kutusuna cmd yazın ve çıkan seçeneklerde komut istemini yönetici olarak başlatın.

Gereksiz Dosyaları Temizleme

Komut ekranında

dism /Online /Cleanup-Image /StartComponentCleanup

yazıp enter a basın. Bir kısım işlemler olduktan sonra ilgili dosyalar silinecektir.

Windows 11 Telemetri Devre Dışı Bırakma

 

Windows 10 Optimizasyonu – Yüksek CPU Ram ve HDD Kullanımını Azaltmak

 

Windows 10 İşletim Sisteminde Telemetry – Veri Toplamayı Devre Dışı Bırakma

 

Windows 10 SSD Optimizasyonu

Windows 10 Otomatik Güncellemelerin Kapatılması

Windows 11 Dizüstü Bilgisayar Batarya Performansı Arttırma Yolları