Intel işlemcili Macbook ve iMac cihazlara bootcamp ile Windows kurulumu sonrası ses kartıyla ilgili sorunlar oluşabilmekte. Macbook Bootcamp Windows 10 Ses Sorunu yaşanan cihazlarda Ses kartı sürücüsü “High Definition Audio Controller” olarak kurulu gözükse, ses çıkışı mevcut gibi gözükse de ses gelmeyebilmekte.
Bu sorunun çözümü için yapmanız gerekenler:
-Doğru sürücüyü bulmanız gerekiyor. Macbook ve iMac cihazlar Cirrus Logic ses kartı kullanmakta. Bu linkten doğru sürücüyü indirebilirsiniz.
-Buradaki sürücülerden Cirrus Logic CS4206B ile başlayan sürücüleri öncelikli olarak deneyebilirsiniz. Herhangi birini indirseniz de otomatik olarak cihazınızın sürücüsünü tanımlayacaktır.
-İlgili sürücüyü indirdikten sonra sıkıştırılmış sürücü dosyasını açın ve bilgisayarın aygıt yöneticisine girin.
-Aygıt Yöneticisinde “High Definition Audio Controller” ses kartı sürücüsünü bulup sağ tıklayıp güncelleme seçeneğine girin.
-Daha sonra Sürücü yazılımı için bilgisayarımı tara seçeneğine girip sürücü dosyasının klasörünü seçin.
-Ardından devam ederek otomatik olarak sürücünün kurulmasını bekleyin, sürücü ismi Cirrus olarak değiştiği zaman ses çalışmaya başlayacaktır.
Microsoft Power Automate, iş süreçlerinizi otomatikleştirmenize ve verimliliği artırmanıza yardımcı olan bir hizmettir. Proje yönetimi takibi için Power Automate‘i kullanarak aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:
İhtiyaç Analizi: İlk olarak, proje yönetimi için hangi süreçleri otomatikleştirmek istediğinizi belirlemelisiniz. Hangi görevlerin, bildirimlerin veya raporların otomatik olarak oluşturulması veya yönlendirilmesi gerekiyor.
Power Automate Akışları Oluşturma: İhtiyaçlarınıza göre Power Automate akışları oluşturun. Örneğin, yeni bir proje oluşturulduğunda veya bir görev tamamlandığında bir e-posta bildirimi göndermek gibi işlemler için akışlar oluşturabilirsiniz.
İş Akışları Tasarlama: Power Automate, kullanıcı dostu bir görsel arayüze sahiptir ve akışlarınızı tasarlamak için sürükle-bırak yöntemini kullanabilirsiniz. Akışlarınızı hangi tetikleyicilerle (trigger) başlatmak istediğinizi ve hangi adımların otomatik olarak çalışmasını istediğinizi belirleyebilirsiniz.
Proje Verilerini Entegre Etme: Proje yönetimi yazılımınızı (örneğin, Microsoft Project veya başka bir proje yönetimi aracı) Power Automate ile entegre edin. Proje verilerinizi Power Automate akışlarına entegre ederek, otomatik olarak güncel ve doğru bilgilere erişebilirsiniz.
Bildirimler ve Raporlar: Proje takibi için gereken bildirimler ve raporlar oluşturun. Örneğin, proje ilerlemesi veya gecikmeleri hakkında günlük veya haftalık raporlar oluşturabilirsiniz. Bu raporlar otomatik olarak e-posta veya başka bir iletişim kanalı aracılığıyla ilgili kişilere gönderilebilir.
İzleme ve İyileştirme: Power Automate kullanarak otomatik işlemleri izleyin ve performanslarını sürekli olarak değerlendirin. İhtiyaçlarınıza ve geri bildirimlere göre akışlarınızı güncelleyin veya yeni akışlar oluşturun.
Eğitim ve Destek: İş ekibinizin Power Automate’i kullanma konusunda eğitilmesini sağlayın ve kullanıcılarınıza destek sunun. Bu, sistemlerin düzgün çalışmasını ve proje yönetimi süreçlerinin verimli bir şekilde yürütülmesini sağlar.
Güvenlik ve İzleme: Özellikle hassas proje verileriyle çalışıyorsanız, Power Automate akışlarınızı güvende tutmak için uygun güvenlik önlemlerini alın ve izleme mekanizmaları oluşturun.
Power Automate, proje yönetimi takibi süreçlerini otomatikleştirmek için güçlü bir araç olabilir, ancak özelleştirilmiş bir çözüm oluştururken dikkatli ve planlı olmanız önemlidir. İş akışlarınızın ihtiyaçlarınıza ve projelerinize uygun olduğundan emin olmak için sürekli olarak gözden geçirin ve iyileştirin.
Facebook Gruplarında Bekleyen Gönderilerin Tümünü Onaylamak veya Geri Çevirmek tek bir tıklama ile ne yazıkki mümkün değil. Facebook gruplarında bilindiği üzere güvenlik amaçlı olarak gönderilerin yönetici onayından geçmesi önemli bir özelliktir. Ancak yeterli sayıda yönetici yoksa, grupta uzun süre kontrol olmamışsa ve yüksek sayıda gönderi girişi olduysa iş bir yerden sonra içinden çıkılmaz hale gelebilir.
Facebook üzerinde toplu olarak bu gönderileri onaylama veya geri çevirme imkanı olmadığından tek tek binlerce gönderiyi seçmek çok zor olmaktadır.
Bir dönem tarayıcı geliştirici konsolu üzerinden yapılan işlemlerle toplu olarak seçim mümkün olsa da 2021 yılı sonrası kullanılan Facebook arayüzünde bu mümkün olmamakta.
Bunun için yine geliştirici konsolu yardımıyla uygulanabilecek farklı bir yöntem mevcut. Bilindiği üzere bekleyen gönderileri görüntülemek istediğinizde sadece belli sayıda gönderi görüntülenmekte ve devamını görmeniz için sayfanın en altına gelmeniz gerekmekte. Bu işlemi de sürekli yapmalısınız.
İşte bunu daha kolay bir şekilde yapıp, tüm gönderileri seçebilmeniz yapmanız gerekenler:
1-Facebook bekleyen gönderiler sayfasına gelin. https://www.facebook.com/groups/grupadı/ pending_post?…. benzeri bir link olacak.
2-Sayfanın boş bir yerinde sağ tıklayıp İncele seçeneğine tıklayın. Bu Firefox tarayıcılarda Denetle olarak geçmektedir.
3-Ardından Console seçeneğini seçip, kod girebileceğiniz satıra aşağıdaki kodu yapıştırıp Enter’a basın.
4-Bu kod 200 kere sayfayı aşağı indirme işlemi yapacaktır. Sınırsız sayıda bu işlemi yaptırmanız mümkün olsa da aralarda yaşanacak kesintiler nedenli olarak sınırlı sayıda yaptırıp, aralarda gönderileri toplu olarak seçmeniz daha doğru olacaktır. Eğer 200’den farklı bir sayı girmek isterseniz, scrollDownNTimes(200); üzerinde değişiklik yapabilirsiniz.
5-Bu işlemin sonunda sayfada görünen gönderilerin tümünü seçmeniz mümkün olacaktır.
VwSkoda Seat ve Audi marka araçların detaylı servis uygulamalarının şema programı olan Elsa Win programını kurmak için sırasıyla şu adımları takip etmeniz gerekmektedir.
1- .NET Framework 3.5 kurulu olması gerekmekte. Bunu Windows 10 için denetim masasına girip, Programlar > Windows Özelliklerini Aç veya Kapat içerisinden yapabilirsiniz.
2- Visual Studio 2008 SP1 ve Adobe Reader kurulu olması gerekmekte.
3- İşleme başlamadan önce AntiVirüs programı ve Güvenlik Duvarını kapatın. Bundan sonraki tüm setup dosyalarını yönetici olarak çalıştırmanız gerekmekte.
4- SetupCD_4.00 programı ile kuruluma başlayın. Dil olarak Türkçe ve İngilizce seçip kullanıcı adı 123 kurum 321 olacak şekilde yazdıktan sonra lisans anahtarınızı girin.
5- Base_03.2012 Skoda veri dosyasını kurun.
6- SetupCD_4.10 programını kurup, bilgisayarı yeniden başlatın.
7- Bu aşamadan sonra Skoda03.2012_patch_for_5.x klasörü içindeki dosyaları C:\ElsaWin\Data klaösürü içerisine kopyalamanız gerekmekte. Bu işlemi yapmazsanız yükseltme işlemi devam edememekte.
8- SetupCD_5.00 programını kurup, bilgisayarınızı yeniden başlatın.
9- SetupCD_5.10 programını yine Türkçe ve İngilizce olarak kurup yeniden başlatın.
10- SetupCD_5.20 programını kurun. Seat verisi olsun istiyorsanız sadece İngilizce olarak kurmanız gerekmekte ancak Volkswagen Türkçe olsun istiyorsanız, Türkçe İngilizce olarak kurup aşağıdaki veri programlarından sadece VW için olanı kurmanız gerekmekte.
11- Base_01.2015 Seat ve Base 04.2015 VW veri programlarını kurun.
12- SetupCD_5.30 programını Türkçe ve İngilizce olarak kurun.
13- Base_01.2016 VW ve Base_02.2016 Audi veri programlarını kurun.
Buraya kadar İngilizce ve Türkçe olarak kullanabileceğiniz kurulum sona geliyor. Daha üst sürümlere devam ederseniz sadece Almanca veriye sahip veritabanı mevcut.
14- UpdateCD_6.0 programını yine yönetici olarak kurun ve dil olarak sadece Almanca seçin.
15- Base_01.2017 VW ve Base_03.2017 Audi veri programlarını kurun.
Kararlı bir iOS 16 veya iPadOS 16 sürümüne dönmeden önce, Apple’ın söz konusu sürümü imzaladığından emin olmalısınız. Genellikle Apple, yeni bir sürümü yayınladıktan sonra eski yazılım güncellemesinin imzalamasını durdurur. Bu yüzden bu işlemi yapmak için çok da uzun bir süreniz yok.
Öncelikle cihazınıza uygun yazılımı indirmeniz gerekiyor.
Cihazınız için gerekli üretici yazılımını indirdikten sonra, iOS 17’den iOS 16.5’e ve iPadOS 17’den iPadOS 16.5’e düşürmeye hazırsınız. Bu işleme başlamadan önce Bul özelliğinin kapalı olduğundan emin olun. Ayarlar > Apple Kimliği > Bul > iPhone/iPad’imi Bul‘a gidip kapatabilirsiniz.
-Yapmanız gereken ilk şey, Lightning veya USB-C kablosu kullanarak iPhone veya iPad’inizi PC’nize veya Mac’inize bağlamaktır.
-Cihazınız algılandıktan sonra Windows işletim sisteminde iTunes ya da Mac işletim sisteminde Finder‘ı başlatın.
-Arayüzün solunda bulunan cihazınıza tıklayın.
-“iPhone/iPad’i Geri Yükle” seçeneğini göreceksiniz. Windows için Shift tuşunu ve Mac için Option tuşunu basılı tutarken üzerine tıklayın.
-İndirdiğiniz iOS 16.5 ya da iPadOS 16.5 yazılımını seçin.
Windows Server 2008 sürüm başta olmak üzere tüm Windows işletim sistemlerinde görülebilen yetersiz disk alanı sorununa neden olan aşırı depolama alanı kullanımı çoğunlukla Winsxs klasörü aşırı şişmesinden kaynaklanmaktadır.
Ardından Masaüstü Deneyimi özelliğini aktif hale getirmelisiniz. Bunun için;
–Yönetici olarak oturum açın.
–Sunucu Yöneticisi‘ni başlatın ve Özellikler‘i tıklayın.
–Özellik Ekle‘yi tıklayın veÖzellikleri Seç sayfasında, Masaüstü Deneyimi onay kutusunu seçin, işlemi bitirin.
-Yeniden başlattıktan sonra aktif hale gelecektir.
Masaüstü Deneyimi
Tamamen yüklendikten sonra Sistem Araçları‘nda Disk Temizleme‘ye girin ve WinSXS klasörünün bulunduğu sürücüyü seçip, çalıştırın.
Windows Update Cleanup ve Service Pack Backup Files seçili olduğuna emin olup disk temizleme işlemini başlatın.
Google desteklenen tüm Google Pixel cihazlarında Android 14 Beta 1’i piyasaya sürdü. Geliştirici önizlemeleriyle karşılaştırıldığında çok daha kullanışlı ve kararlı. Beta programına kaydolanlar güncellemeyi alacaklar ancak kaydolmayan da Android 14’ü Google Pixel cihazlarına yükleyebilirler.
Android 14’ü Google Pixel‘e yüklemenin iki yöntemi var. İlk yöntem için, cihazınız için bir OTA paketine ihtiyacınız olacak.
-Pixel telefonunuz için doğru OTA paketini indirin ve “guncelleme” gibi bir adla yeniden adlandırın. Aynı zamanda bilgisayarınıza ADB kurun.
-Google Pixel telefonunuzda Ayarlar > Telefon Hakkında > Derleme Numarası‘na 7 kez dokunun, sizden PIN’iniz veya şifreniz istenebilir. Bunu girin ve Geliştirici Seçeneklerini etkinleştireceksiniz. Ayarlar > Geliştirici Seçenekleri > USB Hata Ayıklamayı Etkinleştir‘e girin.
-Google Pixel cihazınızı bilgisayara bağlayın, telefonunuz bir istem gösterecektir. Buna izin verin.
-Bilgisayarınızda Komut İstemi‘ni açın ve adb reboot recovery yazın ve enter tuşuna basın.
-Cihazınız ekranda “Komut yok” mesajını göstermelidir. Telefonunuzun güç düğmesini basılı tutun. Güç düğmesini basılı tutarken, ses açma düğmesini basılı tutun ve ardından birkaç saniye sonra her iki düğmeyi de bırakın, Android kurtarma menüsünde olacaksınız,
–adb sideload “dosya”.zip yazın (“dosya”, indirdiğiniz dosyanın adını gösterir.
-Güncelleme telefonunuza yüklenmeye başlayacaktır. Güncelleme yüklendikten sonra, telefonunuzda Sistemi şimdi yeniden başlat’ı seçmeniz yeterlidir.
Diğer yöntem Google Pixel cihazlarında önyükleyicilerin kilidini açmış olanlar için.Fastboot kullanarak Android 14 beta’yı flash edebilirsiniz.Bu tam bir flash olduğundan, telefonun önyükleme döngüsüne girmesine neden olabilecek uyumluluk sorunlarından kaçınmak için flash işlemi sırasında tüm telefonu silmenizi önemle tavsiye ederiz.
-Telefonunuza yanıp sönme sürecini başlatacak ve komut dosyası işlemi bittiğinde telefonunuz otomatik olarak yeniden başlatılacak ve Android 14 hazır olacaktır.
Ekstra bir Windows işletim sistemli dizüstü bilgisayarını veya tableti ikinci monitör olarak kullanabilirsiniz. Windows 11 içerisinde mevcut olan, başka bir Windows Bilgisayar veya Tablet İkinci Monitör Olarak kullanılmasına izin veren yerleşik araçlarla bunu yapmanız gayet kolay.
Tabi öncelikle bilgisayarınızın veya tabletinizin kablosuz görüntüleme teknolojisi olan Miracast‘ı desteklediğinden emin olmanız gerekmekte.
Bunun için;
-Win + R tuşlarına basın, açılan Çalıştır ekranında dxdiag yazın ve gelen istekte Evet‘e tıklayın.
-Tüm Bilgileri Kaydet‘e basın ve metin dosyasını herhangi bir yere kaydedin.
.
-Kaydedilen dosyayı açın ve Sistem Bilgisi altındaki Miracast seçeneğini arayın.
-“Kullanılabilir” yazıyorsa cihazınızı kablosuz ekran olarak kullanabilirsiniz.
-Windows Ayarları‘nı açın ve Uygulamalar > İsteğe Bağlı Özellikler‘e gidin.
-Özellikleri Görüntüle‘yi tıklayın.
-Wireless Display yazın ve arama sonuçlarında ilgili seçeneğin yanına onay işareti koyun.
-İleri‘ye ve Yükle‘ye basın. Bu işlem için internet bağlantısı gerekmektedir. İşlemlerin tamamlanmasını bekleyin.
Artık Başlat menüsünde Wireless Display uygulamasını görebilirsiniz.
-Monitör olarak kullanmak istediğiniz bilgisayarda Wireless Display uygulamasını başlatın.
-Ana bilgisayarınıza gidin ve Win + K tuşlarına basın. Ayrıca Hızlı Ayarlar‘ı açabilir, düzenle menüsünde, Ekle‘ye tıklayıp Yayınla‘yı seçebilirsiniz.
-Kullanılabilir cihazlar listesinden dizüstü bilgisayarınıza veya tabletinize tıklayın.
-Bir görüntüleme modu seçin: çoğaltma (her iki ekranda aynı resim), genişletme (ikinci cihaz ekstra monitör olarak çalışır) veya yalnızca ikinci görüntüleme.
Devamında ekranlarınızı düzenlemek, ölçeklendirmek, çözünürlüğü değiştirmek veya ekranla ilgili diğer seçenekleri Sistem > Ekran menüsünden yapabilirsiniz.
Bir dizüstü bilgisayarı veya tableti ikinci bir monitör olarak bağlarken, klavyesini ve touchpadi kullanarak ana bilgisayarınızı kontrol etmek için “Bu cihazdan girişe izin ver” seçeneğinin yanına onay işareti koyabilirsiniz.
Kablosuz monitörün bağlantısını kesmek için ana cihazınızda Win + K tuşlarına basıp ve Bağlantıyı Kes‘e tıklayabilirsiniz.
AMD‘nin en yeni nesil 7000X3D serisi işlemcilerinin bazı sahipleri, işlemcilerinin rastgele yandığı konusunda bildirimlerde bulunuyor. Reddit ve YouTube‘daki paylaşımlara bakılırsa, bir dizi 7950X3D ve 7800X3D sahibinin hem CPU’da hem de AM5 soketinde yanık hasarı yaşadığını, işlemcileri ve anakartları yaktığını gösteriyor.
Bir Reddit kullanıcısı 7800X3D‘nin şişkin olduğunu görüp parçalarına ayırdığı ve CPU’nun anakart soketinde görünür bir çıkıntı ve yanık izi olan bir fotoğrafını yayınladı.
Amd Ryzen Yanık Hasarı
Başka bir Reddit kullanıcısı olan ise birkaç ay önce normal bir 7950X çipinde de benzer bir sorun yaşadıklarını belirtti. Diğer bir Reddit konusunda, başka bir kullanıcı yanık izi gibi görünen yeni bir 7950X3D çipinin görüntüsünü yayınladı.
Benzer raporlar Reddit yanında Youtube videolardan da gelmekte. MSI buna cevap olarak “Son zamanlarda, anormal voltaj sorunlarından kaynaklanmış olabilecek 7000X3D serisi CPU’ların hasar gördüğüne dair raporlar var, 7000X3D serisi CPU’ların manuel voltaj ve frekans ayarlamalarını desteklemediğini, yalnızca PBO (Precision Boost Overdrive) hız aşırtmasını desteklediğini belirtmek önemlidir. 7000X3D serisi CPU’larda aşırı voltajı önlemek ve hasar riskini azaltmak için MSI, hem AM5 serisi BIOS’a hem de MSI Center’a bazı kısıtlamalar ekledi.” şeklinde açıklama yapıyor.
Bunun üzerine de MSI, AM5 anakartları için artık yalnızca CPU voltajını azaltmak için voltaj ayarları için negatif ofseti destekleyen yeni BIOS güncellemeleri yayınladı. Asus ayrıca bazı AM5 anakartları için eski BIOS sürümlerini kaldırdı ve en son BIOS revizyonlarında CPU voltaj seçeneklerini kısıtladı.
En yeni AM5 anakartlarında CPU voltajlarında bir problem olduğu ve hem işlemciye hem de anakarta zarar verebilecek bir duruma yol açtığı çok açık. AMD’nin en yeni Ryzen işlemcilerinden veya AM5 anakartlarından herhangi birine sahipseniz, AMD burada tam olarak ne olduğunu çözene kadar BIOS’unuzu hemen güncellemenizi önemle tavsiye ederiz.
Günümüz WhatsApp, Signal ve Telegram gibi anlık mesajlaşma uygulamalarının ağırlıkta olduğu bir dönem olsa da e-postaların önemi göz ardı edilemez. İster resmi ister gayri resmi bir mesaj gönderiyor olun, e-postalar uzun süredir ortalıkta dolaşıyor ve hala aynı kolaylıkta. Android ve iOS Gmail’de ileri tarihli e-posta gönderme özelliği Gmail‘i kullanabileceğiniz tüm platformlarda mevcut ve çok kolay. Ancak, insanlar genellikle bu özelliği nerede bulacaklarını bilmiyorlar.
Gmail’de Bir E-Posta Planlayın
Şimdi, neden Gmail’de bir e-posta planlamak istediğinizi merak ediyorsanız, nedeni oldukça basit. Ara sıra bir e-posta göndermek veya bir e-postaya cevap vermek zorunda kalıyoruz ama yoğun programımız nedeniyle ya yapmayı unutuyoruz ya da gönderen ya da alıcı için uygun olmayan bir zamanda yapıyoruz. Böyle bir durumda, birisine göndermeniz gerektiğini fark ettiğiniz anda bir e-posta planlamak harika bir seçim çünkü sizi onu hatırlama ve sonradan pişman olma zahmetinden kurtarır.
–Android veya iOS cihazınızda Gmail uygulamasını açın.
-Sağ alt köşedeki Oluştur düğmesine dokunun.
-E-postayı diğer tüm ayrıntılarla birlikte yazın ve sağ üstteki üç noktalı menüye dokunun.
–Şimdi Göndermeyi Planla‘ya dokunun ve e-postayı göndermek istediğiniz zamanı seçin. Önceden tanımlanmış saatler arasından seçim yapabilir veya özel bir saat için de gidebilirsiniz.
Bu kadar. Android veya iOS‘ta Gmail’de bir e-posta planlamak için yapmanız gereken tek şey bu. İşlem basit, gerçekten iyi çalışıyor ve bir daha asla e-posta göndermeyi gerçekten kaçırmamanızı sağlıyor.
Google Chrome şu anda dünya çapında üç milyarı aşkın kullanıcı tarafından kullanılıyor ve Google tarafından tespit edilen önemli bir açık nedeniyle her birinin tarayıcılarını acilen güncellemesi gerekiyor.
Google, açıklamasında Mac OS, Windows ve Linux işletim sistemlerinde kullanılan Chrome‘da bir Zero-Day güvenlik açığı bulunduğunu doğruladı.
CVE-2023-2033 güvenlik açığı, bir program bir kaynağı tahsis etmek veya başlatmak için bir yöntem kullandığında, ancak uyumsuz bir yöntem o kaynağa eriştiğinde ve potansiyel olarak tarayıcının belleğine güvenli olmayan erişim sağladığında ortaya çıkar.
Google bu açığın tespiti ardından hızla bir yama geliştirdi ve Chrome’u hemen güncellemeniz gerekiyor. Bunu yapmak için, tarayıcının sağ üst köşesindeki menü çubuğunu ve ardından Yardım > Google Chrome Hakkında‘yı tıklayın. Bu, Chrome’u tarayıcı güncellemelerini kontrol etmeye zorlar. Güncelleme tamamlandıktan sonra tarayıcıyı yeniden başlatmanız gerekir.
Bitcoin, güvenlik için kriptografi kullanan ve merkezi olmayan, yani herhangi bir hükümet veya finans kurumu tarafından kontrol edilmeyen dijital bir para birimidir. İlk olarak 2009 yılında yaratılmış ve o zamandan beri önemli bir ilgi ve benimseme kazanmıştır. Bitcoin, her işlemi kaydeden ve para biriminin bütünlüğünü ve güvenliğini sağlayan blok zinciri adı verilen merkezi olmayan bir defter aracılığıyla saklanır ve işlem görür.
Başlangıcından bu yana Bitcoin, değerinin önemli ölçüde dalgalanmasıyla değişken bir geçmişe sahip olmuştur. Buna rağmen hızlı büyüme dönemleri de yaşamış ve potansiyel olarak yüksek yatırım getirisi arayan yatırımcıların ilgisini çekmiştir. Bununla birlikte, Bitcoin’e yatırım yapmak riskler de taşır ve yatırım yapmaya karar vermeden önce artıları ve eksileri dikkatlice değerlendirmek önemlidir.
Bitcoin’e yatırım yapmanın avantajları
Bitcoin’e yatırım yapmanın birkaç potansiyel avantajı vardır:
Yüksek yatırım getirisi potansiyeli: Bitcoin’in değeri geçmişte değişken olsa da, hızlı büyüme dönemleri de gördü. 2017 yılında bitcoin’in değeri %1.300’den fazla artmıştır. Geçmiş performans gelecekteki performansın göstergesi olmasa da, bazı yatırımcılar bitcoin’in sınırlı arzının ve artan benimsenmesinin fiyatların daha da artmasına yol açabileceğine inanıyor.
Blok zinciri teknolojisinin merkezsizleştirilmesi ve güvenliği: Bitcoin’in temelini oluşturan blok zinciri teknolojisi merkezsiz ve güvenlidir, yani tek bir varlık tarafından kontrol edilmez ve işlemler değiştirilemez veya manipüle edilemez. Bu da bitcoin’i, servetini güvenli ve merkezi olmayan bir şekilde saklamak isteyenler için potansiyel olarak cazip bir seçenek haline getirmektedir.
Tüccarlar ve finans kurumları tarafından artan kabul: Son yıllarda, bitcoin’in tüccarlar ve finans kurumları tarafından bir ödeme şekli olarak kabul edilmesine yönelik artan bir eğilim söz konusudur. Bu artan benimseme, potansiyel olarak para biriminin daha fazla istikrar ve kullanımına yol açabilir.
Sınırlı arz ve kıtlık potansiyeli: Çıkarılabilecek maksimum 21 milyon coin ile sınırlı bir bitcoin arzı vardır. Bazı yatırımcılar bu sınırlı arzın zaman içinde talebin artmasına ve fiyatların yükselmesine yol açabileceğine inanmaktadır.
Bu potansiyel avantajların garanti edilmediğini ve bitcoin’e yatırım yapmanın kendine özgü riskleri olduğunu unutmamak önemlidir. Yatırım yapmaya karar vermeden önce kapsamlı bir araştırma yapmak ve tüm artıları ve eksileri tartmak önemlidir.
Bitcoin’e yatırım yapmanın dezavantajları
Bitcoin’e yatırım yapmanın birkaç potansiyel dezavantajı da vardır:
Volatilite ve fiyat dalgalanmaları riski: Bitcoin’e yatırım yapmanın ana risklerinden biri fiyatının oynaklığıdır. Bitcoin’in değeri geçmişte önemli ölçüde dalgalanmıştır ve gelecekte büyük fiyat dalgalanmaları yaşaması mümkündür. Bu dalgalanma, yatırımcıların yatırımlarının değerini tahmin etmelerini zorlaştırabilir ve önemli kayıplara yol açabilir.
Düzenleme eksikliği ve dolandırıcılık ya da sahtekarlık potansiyeli: Bitcoin herhangi bir hükümet veya finans kurumu tarafından düzenlenmemektedir, yani geleneksel para birimleriyle aynı güvenlik önlemlerine ve gözetime tabi değildir. Bu düzenleme eksikliği, bitcoin piyasasında meydana gelebilecek dolandırıcılık veya sahtekarlıkları kolaylaştırabilir.
Geleneksel para birimlerine kıyasla sınırlı kullanım ve kabul: Bitcoin giderek artan sayıda tüccar ve finans kuruluşu tarafından kabul edilse de, hala bir ödeme şekli olarak yaygın bir şekilde kabul görmemektedir. Geleneksel para birimlerine kıyasla bu sınırlı kullanım ve kabul, yatırımcıların bitcoinlerini kullanmalarını veya geleneksel para birimlerine geri dönüştürmelerini zorlaştırabilir.
Bitcoin satın almak ve saklamak için gereken karmaşıklık ve teknik bilgi: Bitcoin satın almak ve saklamak karmaşık olabilir ve belirli bir düzeyde teknik bilgi gerektirir. Yatırımcıların bitcoinlerini saklamak için dijital bir cüzdan kurmaları ve yatırımlarını güvence altına almak için ek adımlar atmaları gerekebilir. Bu karmaşıklık bazı potansiyel yatırımcılar için bir engel teşkil edebilir.
Bir yatırım kararı vermeden önce bitcoin’e yatırım yapmanın tüm potansiyel dezavantajlarını dikkatlice değerlendirmek önemlidir. Bitcoin ve diğer kripto para birimlerinin değerinin önemli ölçüde dalgalanabileceğini ve bunlara yatırım yapmanın kendine özgü riskler taşıdığını unutmamak da önemlidir.
Kripto para birimlerine yatırım yapmaya nasıl başlayacağınız hakkında daha fazla bilgi için CryptoTrading adresini ziyaret edin.
Sonuç
Özetle, bitcoin’e yatırım yapma kararı dikkatle değerlendirilmelidir ve herkes için uygun olmayabilir. Bitcoin’e yatırım yapmanın yüksek yatırım getirisi potansiyeli ve blok zinciri teknolojisinin güvenliği ve merkezsizleştirilmesi gibi potansiyel avantajları olsa da, dikkate alınması gereken önemli riskler ve dezavantajlar da vardır. Bunlar arasında volatilite ve fiyat dalgalanmaları riski, düzenleme eksikliği ve dolandırıcılık veya dolandırıcılık potansiyeli, geleneksel para birimlerine kıyasla sınırlı kullanım ve kabul ve bitcoin satın almak ve saklamak için gereken karmaşıklık ve teknik bilgi yer almaktadır.
Bitcoin veya diğer kripto para birimlerine herhangi bir para yatırmadan önce kapsamlı bir araştırma yapmak ve tüm artıları ve eksileri tartmak önemlidir. Yatırımınızın içerdiği riskleri anlamak ve yalnızca kaybetmeyi göze alabileceğiniz kadar yatırım yapmak da önemlidir. Her yatırımda olduğu gibi, portföyünüzü çeşitlendirmek ve yalnızca bitcoin veya başka herhangi bir tek yatırıma güvenmemek önemlidir.
ChatGPT‘nin rakibi olarak Google tarafından ortaya çıkarılan Bard, yapay zekaya sahip bir sohbet robotudur. Bard, çeşitli istemlere insan benzeri metin yanıtları oluşturmak için makine öğrenimi ve doğal dil işleme tekniklerini kullanır. Model, insan yazısının stilini ve yapısını taklit edecek şekilde tasarlanmıştır.
Google Bard AI
Bunu yapabilmek için Google Bard, metin verilerinden oluşan devasa bir veritabanı ve dildeki kalıpları öğrenmek, giriş metninin bağlamını anlamak ve uygun çıktı üretmek için dönüştürücüler adı verilen detaylı bir ağ mimarisi kullanmakta.
Google tarafından geliştirilen Bard AI, aslında Google arama motorunu tamamlamak için tasarlanmış bir sohbet robotudur. Bard, ChatGPT’nin GPT-3.5 diline benzeyen Google’ın LaMDA dil modelini kullanmaktadır. Yani birçok konuya verdiği cevaplarında başka hiçbir yerde bulunmayan yepyeni metinler oluşturabileceği anlamına gelmektedir.
Bard AI, bilim, matematik, tarih, edebiyat ve din dahil olmak üzere çok çeşitli konularda bağlamsal olarak yanıtlar üretme yeteneğine sahiptir. Bard’ın özelliklerinden biri, yapay zekanın bir insanla birden çok tutarlı konu ve kişi bağı tutabildiği çok yönlü konuşmalara katılma yeteneğidir.
BARD AI ve CHAPGPT FARKLARI
Bard AI ve ChatGPT arasındaki asıl fark, Google’ın sohbet robotunun internetteki güncel bilgiye erişiminin olmasıdır. ChatGPT, yalnızca 2021’den önce toplanan eğitim verilerine erişebilmektedir.
Google Bard AI, Google’ın dahili LaMDA’sını (Diyalog Uygulamaları için Dil Modeli) kullanırken ChatGPT, GPT-3 dil modelini kullanmaktadır.ChatGPT’nin mevcut ücretsiz sürümü hala eski GPT-3.5 modeline dayanmakta olup ücretli kullanıcılar, yeni ve daha optimize edilmiş GPT-4 modeline erişebilir.GPT-4, bağlamı anlama, daha tutarlı yanıtlar oluşturma ve daha doğru bilgiler sağlama açısından çok daha iyi performans sunar.
ChatGPT, esas olarak soruları yanıtlamak için kullanılır ve etkileyici bir yaratıcı yazma becerisine sahiptir. Ek olarak Microsoft, kullanıcıların en iyi sonuçları bulmak için anahtar kelimeleri aramak yerine arama motoruna doğrudan sorular sormasına izin vermek için ChatGPT’yi Bing arama motoruna da entegre etti.
Şimdilik Bard AI yapım aşamasında olduğundan en azından Türkiye’den erişim bulunmamakta. ChatGPT ve Bing entegrasyonu sonrası bu konuda geri kalan Google’ın mümkün olan en kısa sürede Bard AI kullanımını son kullanıcılara açması beklenmekte.
Otomobillerde genel anlamıyla şanzıman türü ikiye ayrılmaktadır, otomatik ve düz vites (manuel vites) şeklinde. Manuel vites şanzıman tipleri ufak farklar harici benzer çalışma prensibine sahipken, otomatik vites şanzımanların birçok farklı tipi mevcuttur. Bir dönem bazı otomatik vites araçlarda kullanıp sonra üretimi sonlandırılan akıllı debriyaj sistemi ise bir süredir düz vites araçlara sonradan eklenebilmekte.
Tam otomatik şanzıman, sürücünün manuel olarak vites değiştirmesine gerek kalmadan otomatik olarak vites değiştiren bir şanzıman türüdür. Tam otomatik şanzımanlar genellikle hidrolik, mekanik veya elektromekanik sistemler kullanarak vites değiştirirler.
Tam Otomatik Şanzımanlar: Bu tür şanzımanlar, hidrolik sistemler kullanarak vites değiştirirler. Vites kutusunda bulunan bir dizi dişli, vites değişikliklerini gerçekleştirir. Bu tip tam otomatik şanzımanlar, genellikle daha yüksek bir yakıt tüketimine neden olurlar ve aktarma kayıpları fazladır. Ancak sistemin diğer otomatik şanzıman tiplerine göre daha basit olması daha uzun ömür sağlar.
Continuously Variable Transmission (Sürekli Değişken Şanzıman): Continuously Variable Transmission (CVT), şanzımanın sürekli değişken dişli oranlarına sahip olduğu bir şanzıman türüdür. CVT, motorun daha az yakıt tüketmesine ve daha yüksek bir verimlilik sağlamasına olanak tanır.
Dual-Clutch Transmission (Çift Debriyajlı Şanzıman): Dual-Clutch Transmission (DCT), iki ayrı vites kutusu ve iki ayrı debriyaj kullanır. Bu şanzıman türü, bir vites kutusunda bir sonraki vitesi hazırlarken, diğer vites kutusunda mevcut viteste kalır. Bu sayede, daha hızlı ve sorunsuz bir vites değişimi sağlar. Performans ve yakıt tüketimi konusunda en başarılı otomatik şanzıman türü olsa da karmaşık ve narin yapısı nedeniyle çok fazla, maliyetli arıza verebilmektedir.
Automated Manual Transmission (Robotize Manuel Şanzıman): Automated Manual Transmission (AMT), manuel bir şanzımanın elektronik bir kontrol ünitesi ile donatılmasıyla oluşturulan bir şanzıman türüdür. AMT, manuel bir şanzımanın avantajlarından yararlanırken, vites değişikliklerini otomatik olarak gerçekleştirir.
Bu genel bilinen otomatik şanzıman türlerinin yanında bir de akıllı debriyaj sistemine sahip, vitesi otomatik değiştirmeyen ancak debriyajı otomatik olarak kontrol eden akıllı debriyaj sistemli şanzıman tipleri mevcuttur.
Bunların en bilinenleri ülkemizde de bir dönem kullanılan W168 kasa kodlu Mercedes A serisinde kullanılan akıllı debriyaj sistemli otomatik araçlardır. Saab markası Sensonic adıyla bu sistemi kullanmış olup, Kia günümüzde IMT adıyla yeni araçlarında hala kullanmaktadır. Hatta birçok Süper Spor araç da debriyajsız manuel vites şanzımanlara sahiptir. Sanılanın aksine eski bir teknoloji değil, günümüzde de geçerliliği olan bir teknolojidir. Ülkemizde popüler olmasa da dünya genelinde neredeyse tüm markalar belli model araçlarında bu sistemi kullanmışlardır.
Akıllı debriyaj sistemi diye bilinen, otomatikleştirilmiş manuel şanzıman adına sahip bu şanzıman tipinin kullanıldığı marka ve modellerin tam listesine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Fabrikasyon olarak akıllı debriyaj sistemine sahip olan araçlar manuel vitesli araçlara göre birçok noktada avantajlı olsa da yokuş kalkış desteği standart olmadan önceki dönemlerde kullanımı kullanıcılar için büyük sıkıntı oluşturmuştur. Özellikle yokuşta kalkış veya park yapma durumunda, manuel vites kullanımında yarım debriyaj ile aracın kavrama noktasını ayarlama imkanı olmadığı için aracın ters yöne kayması engellenemez. Bunu ancak el freni desteğiyle yapmak mümkündür ki robotize manuel şanzıman olarak bilinen şanzımanlarda da aynı sorun mevcuttur. Günümüzde ise yokuş kalkış desteği sistemi sayesinde bu tarz aracı kaydırma sorunu kalmamıştır.
Fabrikasyon dışında araçlara monte edilen akıllı debriyaj sistemi ise otomobilin mevcut manuel şanzımanına uyumlu bir akıllı debriyaj kontrol ünitesi ve diğer donanımların eklenmesiyle oluşturulan bir sistemdir. Bu sistem, aracın debriyajının otomatik olarak kontrol edilmesine ve daha verimli bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
Akıllı debriyaj sistemi, vites kolu sensörü, aracın hızını, devir sayısını, gaz pedalı konumunu ve diğer faktörleri ölçen sensörler ile donatılmıştır. Bu sensörlerin verileri, akıllı bir algoritma tarafından analiz edilir ve debriyajın doğru şekilde ayarlanması için gerekli düzeltmeler yapılır.
Akıllı debriyaj şoförün vites hareketini takip eder ve vites kolundaki hareketi algılayarak şoförün debriyaja basma hızından çok daha kısa bir sürede debriyaja otomatik olarak basar. Aynı zamanda ekstra göstergeler ile aracın vites veya boş konumunda olduğu, vites yükseltme veya düşürme ihtiyacı olduğu durumları da bildirir.
Araca sonradan takılan akıllı debriyaj sistemleri, otomatik şanzımanlı araçlar kadar sofistike değildir ancak manuel şanzımanlı araçlardan rahat bir sürüş deneyimi sağlamak için oldukça etkilidir. Ayrıca,daha verimli devir aralıklarını ayarlayacağı için araçların daha az yakıt tüketmesine ve daha az emisyon üretmesine yardımcı olurlar.
Tabi bunun yanında akıllı debriyaj sistemleri aracın debriyaj parçalarına ek yük getirebilir ve sistemlerin kaliteli olmayan bir şekilde kurulması, araç performansını ve güvenliğini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca performanslı kullanımda ani vites değişimleri ve hızlanmalarda sensörler kaynaklı hatalar oluşabilme ihtimali de vardır.
Genel olarak dezavantajları şu şekildedir:
Maliyet: Akıllı debriyaj sistemi kurulumu, aracın mevcut şanzımanına bağlı olarak yüksek bir maliyetle birlikte gelebilir. Bu maliyet, aracın yaşına, markasına, modeline ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir.
Montaj: Akıllı debriyaj sistemleri, araçların debriyaj sistemine ekstra yük getirebilir ve bu nedenle montaj işlemi, iyi eğitimli bir teknisyen tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde, araç performansı ve güvenliği etkilenebilir.
Bakım ve onarım maliyetleri: Akıllı debriyaj sistemleri, aracın debriyaj sistemine ek yük getirir ve bu nedenle arızalar meydana gelebilir. Bu durum, bakım ve onarım maliyetlerini artırabilir.
Sürüş deneyimi: Bazı sürücüler, akıllı debriyaj sisteminin sürüş deneyimini değiştirdiğini hissedebilirler. Bu sistem, debriyaj pedalı kullanımını minimuma indirerek, aracın hızını ve vites geçişlerini kontrol eder. Bazı sürücüler, bu durumun sürüş keyfini azalttığını hissedebilirler.
Güvenlik: Bazı durumlarda, akıllı debriyaj sistemi aracın güvenliğini etkileyebilir. Örneğin, sistem arızası durumunda, araç hareket edemeyebilir veya debriyajın ani bir şekilde açılması nedeniyle araç kontrol kaybı yaşanabilir. Bu nedenle, akıllı debriyaj sistemi kurulumu yapılırken, kaliteli bir sistem ve doğru kurulum işlemi seçilmelidir.
1 Ağustos 2022 tarihinden itibaren bilindiği üzere Whatsapp uygulamasının Windows ve Mac Os sürümleri Whatsapp web sitesi üzerinden doğrudan değil de sadece Windows Store ve Appstore üzerinden indirilebilir hale geldi. Mac kullanıcıları için bu sıradan bir durum olsa da bilgisayarını daha hızlı kullanmak için Metro Uygulamaları ve buna dahil olan Windows Mağaza uygulamasını kaldıran Windows kullanıcıları için bu bir sorun. Whatsapp Doğrudan İndirme Bağlantıları ile bu problemi aşmanız mümkün.
Daha Düşük Hızda Sürün: Motor devri arttıkça yakıt tüketimi de artar. Bu nedenle daha yavaş sürmek, yakıt tasarrufu sağlayacaktır. Tabi aşırı düşük devirde kullanım da özellikle dizel araçlarda DPF tıkanması gibi sorunlara neden olabilir. Bu yüzden aracınızın maksimum torkunu verdiği devir bandında aracınızı kullanın.
Frenleri Akıllıca Kullanın: Gereksiz yere fren yapmak, daha fazla hızlanma ihtiyacı doğrurarak yakıt tüketimini arttırır. Bu nedenle frenleri akıllıca kullanarak aracın momentumunu koruyabilirsiniz.
Düzenli Bakım: Arac düzenli bakım yapılırsa, yakıt tüketimi de azalır. Filtreler, hava filtresi, motor yağı, yakıt filtresi, bujiler gibi konulara dikkat edilmesi gerekir.
Ağırlığı Azaltın: Aracın ağırlığı arttıkça yakıt tüketimi de artar. Bu nedenle gereksiz yükleri ve bagajda gerekli olmayan eşyaları araçtan çıkararak aracın ağırlığını azaltabilirsiniz.
Doğru Lastik Basıncı: Doğru lastik basıncı araç performansını ve yakıt tüketimini arttırır. Bu nedenle aracınızın lastik basıncını düzenli olarak kontrol etmelisiniz. Aracınızın yük durumuna göre lastik basıncı değerleri değişkenlik gösterir, buna dikkat edin.
Klimayı Doğru Kullanın: Klima aracın yakıt tüketimini arttırır. Bu nedenle mümkün olduğunca klimayı minimum ayarlarda kullanmanız önerilir. Özellikle de aracın yüke bindiği rampalarda mümkün olduğunca klimayı kullanmayın.
Akıllıca Sürün: Hızlanma ve frenleme sırasında ani ve sert hareketler yapmak yakıt tüketimini arttırır. Bu nedenle akıllıca sürmek, aracın yakıt tüketimini azaltır.
Yakıt Kalitesine Dikkat Edin: Daha kaliteli yakıt, daha iyi performans ve daha az yakıt tüketimi sağlar. Yakıt alırken markasına, çeşidine ve kalitesine dikkat etmeniz önerilir.
Motor Yağına Dikkat Edin: Daha düşük sürtünme sağlayan ve motoru daha iyi koruyan motor yağı, daha az yakıt tüketimine yardımcı olabilir. Bu nedenle düzenli olarak motor yağı değişimini yapmanız önerilir.
Android telefonlar, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak, cihazınızın performansı zamanla yavaşlayabilir. Bu durum, özellikle telefonunuzda daha fazla uygulama ve veri biriktirdiğinizde ortaya çıkabilir. Neyse ki, Android telefonlarınızın performansını birkaç adımda arttırabilirsiniz. İşte Android telefonlar nasıl hızlandırılır konusunda bazı öneriler:
Cihazınızı Güncelleyin: Cihazınızın yazılımını güncellemek, performansını artırabilir. Çünkü güncellemeler, telefonunuzdaki hataları giderir ve uygulamalarınızın daha iyi çalışmasına yardımcı olabilir.
Android Telefonlar Nasıl Hızlandırılır
Uygulamaları Silin: Cihazınızda kullanmadığınız uygulamaları silmek, telefonunuzun performansını artırabilir. Çünkü daha az uygulama, cihazınızın daha az RAM kullanmasına ve daha hızlı çalışmasına yardımcı olur.
Arka Plan İşlemlerini Azaltın: Telefonunuzda açık olan çok sayıda uygulama, arka planda çalışmaya devam eder. Bu da telefonunuzun performansını azaltabilir. Arka plan işlemlerini azaltmak için, kullanmadığınız uygulamaları tamamen kapatın veya arka planda çalışmalarını engelleyin.
Önbelleği Temizleyin: Telefonunuzun önbelleğini düzenli olarak temizlemek, cihazınızın daha hızlı çalışmasına yardımcı olabilir. Bunun için, Ayarlar > Depolama > Önbellek ve verileri temizle yolunu izleyebilirsiniz.
Android Telefonlar Nasıl Hızlandırılır
Animasyonları Durdurun: Telefonunuzdaki animasyonları durdurmak, telefonunuzun daha hızlı tepki vermesine yardımcı olabilir. Bunun için, Ayarlar > Geliştirici seçenekleri > Animasyon ölçeklendirmesi yolunu izleyerek animasyon ölçeklendirmesini 0.5x veya 0x olarak ayarlayabilirsiniz.
Hafızayı Genişletin: Telefonunuzdaki hafıza alanını genişletmek, cihazınızın daha hızlı çalışmasına yardımcı olabilir. Bunun için, SD kart veya bulut depolama gibi alternatif depolama yöntemlerini kullanabilirsiniz.
Sonuç olarak, Android telefonunuzun performansını artırmak için yukarıdaki adımları izleyebilirsiniz. Bu basit adımlar, cihazınızın daha hızlı çalışmasına ve daha iyi performans göstermesine yardımcı olabilir.
Tamamen elektrikli bir araç olan Citroen Ami ülkemizde geldiğinden beri büyük talep görmekte. Bunun en büyük nedenlerinden biri şarj istasyonuna gerek duymaması. 220 volt gücündeki standart prize takılarak sadece 3 saatte şarj olan bataryası 75 km menzil sağlayabiliyor.
Citroen Ami
485 kilogram ağırlığa, 2410 mm uzunluğa, 1390 mm genişliğe ve 1520 mm yüksekliğe sahip Hatchback tipi elektrikli araba olarak üretilen Citroen Ami, önden çekişli olup 7,2 metre dönüş çapına sahip.
Citroen, bilindiği üzere Ami modelini 5,5 kWh kapasiteli bir batarya ile piyasaya sürdü ve tek şarjla 70 kilometreye ulaşan menzille beraber maksimum 45 kilometre hızla yol alabiliyor. Bu Avrupa’da şehir içi yeterli bir hız gibi gözükse de Türkiye şartları için birçok noktada yetersiz kalabiliyor.
Citroen Ami
İşte bu nedenden kaynaklı olarak da artık Citroen Ami modellerde içten yanmalı motora sahip araçlardaki chiptuning işlemine benzer şekilde artık hız limiti açılabiliyor. Bu işlemi yapan Yenen Elektronik firması en son aracı test ettiğinde sağlıklı olarak saatte 70 km hıza çıkabildiğini iddia etmekte.
Tabi bu işlem ile 45 km/s hızın üzerinde gidiliği her saniye menzili fabrikanın sunduğu seviyeden aşağı çekiyor. Limitin tamamen olmaması ve elektrik motorunun anlık olarak sağladığı güce güvenerek hızlanmanın da uzun vadede ne gibi sonuçlar vereceği hala net değil.
Ancak bazı noktalarda trafik güvenliği açısından hızlanma gerekliliği düşünülürse, gerek duyulduğunda hızlanabilen bir Citroen Ami’ye sahip olmak da daha avantajlı olacaktır.
Tespit edilen bu güvenlik açığı ile Windows 11 ve Server 2022‘de yetkisi olmayan bir kullanıcının yetkisi oldukça hızlı ve kolay bir şekilde SYSTEM seviyesine yükseltilebilmekte. Bu da ciddi bir güvenlik zaafiyeti doğurmakta.
Bu yetkilendirme açığını şu şekilde tespit edebilirsiniz: